tag:blogger.com,1999:blog-73909999419630686802024-03-13T17:54:35.519-07:00Benim DünyamModa, Ev Tasarım, Yemek Tarifi, Kombin, Diyet, Trend, Ürün Deneyimleri, product experience, design, combine, recipe,
fashionAnonymoushttp://www.blogger.com/profile/13700290151247027480noreply@blogger.comBlogger367125tag:blogger.com,1999:blog-7390999941963068680.post-26705874171481759172016-07-20T06:20:00.000-07:002016-07-20T12:03:47.746-07:00Çay İçmek Demir Eksikliği Yapar Mı<div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Çay İçmek Demir Eksikliği Yapar Mı</span></strong></div><br />Yeşil çay ve siyah çay içinde bulunan “tanenler” gıdalar yoluyla alınan demirin vücut tarafından emilmesini olumsuz yönde etkileyebilir.<br />Düzenli olarak çay içmenin demir eksikliğine yol açıp açmadığı konusunda yapılan araştırmalar, kontrollü çay tüketiminin demir oranında bir değişikliğe yol açmadığını ancak günde 4-5 bardaktan fazla çay tüketmenin demir seviyesini düşürebileceğini ortaya koymaktadır.<br />Demir seviyesi normal kişilerde, çayın demir seviyesi üzerindeki etkisi daha azken, halihazırda demir eksikliği yaşayanlarda daha fazla etkiye yol açabilmektedir.<br />Uzmanlar, düzenli olarak çay içenlere, çayın demir üzerindeki olumsuz etkisini azalmak için, demirin vücut tarafından emilmesini arttıran C vitamini bakımından zengin meyveleri tüketmelerini tavsiye etmektedir.<br /><h2>Çay ve Demir Eksikliği</h2>“İnsan Beslenme ve Diyetetik Dergisi”nde 2004 yılında yayınlanan bir araştırmaya göre, düzenli olarak çay içmek net bir şekilde demir emilimini azaltıyor.<br />Özellikle hamilelik ve doğurganlık döneminde bulunan kadınlar, böbrek yetmezliği olan kişiler, düzenli olarak diyaliz tedavisi görenler, çölyak hastalığı ve Crohn hastalığı gibi vücuttaki demir seviyesini düşüren hastalığı veya durumu bulunanlar, diğer kişilerden daha fazla demir eksikliği riski altında oldukları için çay tüketiminde dikkatli olmalıdır.<br />Bunlar dışında, sınırlı miktarda veya hiç hayvansal gıda tüketmeyenlerin demir eksikliği yaşama riski yükseldiğinden düzenli çay içmeleri önerilmemektedir.<br /><div align="center"><br /><!-- bitki300 --><br /></div>Demli çay ya da çayın uzun süre demlenmesi bardak başına tüketilen “tanen” miktarını arttırdığından demir üzerinde daha olumsuz bir etki yaratacaktır. Ayrıca siyah çay demir seviyesini yeşil çaydan daha fazla düşürmektedir. Çay içmek alışkanlığını bırakamıyorsanız en azından yeşil çaya veya çok demli olmayan açık çaya yönlenebilirsiniz.<br />Kandaki demir düzeyinin sağlıklı seviyelerde olması için demir bakımından zengin gıdaların tüketilmesi tek başına yeterli olmayabilir. Beslenirken gıdalardan alınan demirin emilimini etkileyen diğer besin kaynaklarından da mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. Çay içinde bulunan tanenler dışında soya proteini, kalsiyum, polifenoller ve baklagiller ve tam tahıllar da demir emilimi sürecini engelleyebilir.<br /><h2>Demir Eksikliği Belirtileri</h2>Demir seviyesine göre demir eksikliği belirtileri kişiden kişiye göre değişebilir. Ancak demir eksikliğinin genel belirtileri arasında halsizlik, kronik yorgunluk, dil ve boğazda sık iltihaplanma, konsantrasyon güçlüğü ve sinirlilik hali gösterilmektedir. Demir eksikliği bağışıklık sistemini zayıflatır ve kişinin okulda ya da işteki performansını düşürebilir. Eğer demir eksikliği şüpheniz varsa sizin için en uygun beslenme programının belirlenmesi için bir uzmana danışmalısınız.Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13700290151247027480noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7390999941963068680.post-42513504637401811392016-07-20T06:19:00.000-07:002016-07-20T12:03:47.858-07:00Nar Çayı<div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Nar Çayı Almak İçin <span style="color: blue;">Tıklayınız...</span></span></strong></div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;"></span></strong> </div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Nar Çayı</span></strong></div><br />Narın başlıca faydaları, tansiyonu düşürmesi ve buna bağlı olarak kalp sağlığını korumasıdır. Ancak narın sağlığımıza faydaları sadece bunlarla sınırlı değil.<br />Özellikle kış aylarında, vücudunuzu hastalıklara karşı güçlendirmek için, C vitamini bakımından oldukça zengin olan bu meyveyi tüketebilirsiniz. 1 adet nar, günlük C vitamini ihtiyacının yaklaşık yarısını karşılar.<a name='more'></a><br />Aynı zamanda demir, kalsiyum, E vitamini, K vitamini, tiamin, riboflavin, B6 vitamini, folat, fosfor, çinko, bakır ve bol miktarda manganez içerir. Narın bu faydalarından, kış aylarında nar çayı içerek yararlanabilirsiniz.<br /><ul><li>Antioksidandır</li><li>Tansiyonu düşürür</li><li>Vücudu toksinlerden temizler</li><li>Bağışıklık sistemini güçlendirir</li><li>Sakinleştirici etkisi vardır</li><li>Menopoz belirtilerini hafifletir</li><li>Eklem ağrılarına iyi gelir</li><li>Yüksek oramda C vitamini içerir</li><li>Fosfor bakımından zengindir</li><li>Enfeksiyonlu hastalıklara iyi gelir</li><li>Antioksidan etkisiyle kansere karşı koruma sağlar</li><li>Yüksek K vitamini ile kemik yoğunluğunu korur</li></ul><div align="center"><br /><!-- bitki300 --><br /></div><h2>Nar Çayı Nasıl Yapılır?</h2>Ben, nar çayını taze sıktığım nar suyuyla hazırlıyorum. Hazır olarak satılan nar sularının besin değeri önemli oranda düşüyor ve koruyucu kimyasallar içeriyor. Narın suyunu sıkmak için, önce nar çekirdeklerini kabuğundan ayırın. Bunu yaparken nar çekirdeklerinin etrafa saçılmaması için bir tencereyi su ile doldurun ve çekirdekleri suyun içinde ayırın. Böylece ayırdığınız çekirdekler suyun dibine iner. Ayırdığınız kabukları atmayın çünkü aşağıda nar kabuklarıyla yapabileceğiniz bir diğer çay tarifi bulacaksınız.<br />Nar suyunu çıkarabilmek için bir katı meyve sıkacağına veya blendıra ihtiyacınız var. Katı meyve sıkacağı posayı ayırdığı için ekstra bir işlem yapmanıza gerek yok ancak blendır kullandıysanız bir tülbentle nar suyunu süzün ve posayı ayırın. Tüm bunlar kulağa karışık bir işlemmiş gibi gelebilir ancak nar suyunu elde etmeniz 5 dakikadan uzun sürmeyecektir.<br />Nar suyumuz hazır olduğuna göre çayımızı demleyebiliriz. Nar suyu çoğu bitkiyle gayet iyi gider ve normal olarak kullandığınız çaya lezzet verir. Sakinleştirici bir çay hazırlamak istiyorsanız narla birlikte papatya veya melisa çayı kullanabilirsiniz. Enerji veren ve antioksidan etkisi kuvvetli bir çay isterseniz yeşil çayla karıştırabilirsiniz. Her zaman kullandığınız çayı damak tadınıza göre demledikten sonra taze sıkılmış nar suyundan ekleyerek karıştırabilirsiniz. Ben 1 büyük kupa bitki çayı için 2 yemek kaşığı nar suyu kullanıyorum. Kışın vücut direncini arttırmak ve varsa öksürüğü hafifletmek için çayınıza 1 çay kaşığı organik bal eklemenizi tavsiye derim. Kalan nar suyunu buzdolabında 1 gün muhafaza edebilirsiniz.<br /><h3>Nar Kabuğu Çayı Nasıl Yapılır?</h3>Nar kabuğu da en az nar suyu kadar faydalıdır ve nar kabuğuyla da lezzetli çaylar hazırlayabilirsiniz. Ancak bunun için öncelikle kabukları kurutmanız gerekiyor. Kabukların iç kısmındaki beyaz kısmı (bu bölümün tadı acıdır) mümkün olduğunca temizleyin, bozuk para büyülüğünde parçalara ayırın ve bir gazete üzerine sererek kuru ve ışık almayan bir ortamda kurutun. Kabuklar tam olarak kuruduğunda sertleşir ve kolayca kırılır. 1 bardak nar kabuğu çayı hazırlamak için 3-4 adet kurutulmuş kabuk kullanabilir ya da hazırladığınız bitki çayına 1-2 kabuk ekleyebilirsiniz.<br /><em><strong>Not</strong>: Nar kabuğu çayı ishale iyi gelir ancak çok fazla tüketildiğinde kabızlık yapabilir.</em><br /><h2>Narın Faydaları</h2><strong>Bağışıklık Sistemi</strong>: Yüksek oranda C vitamini içeren nar bağışıklık sistemini güçlendirir. 3 adet nar günlük C vitamini ihtiyacının neredeyse tamamını karşılamaya yeter.<br /><strong>Enfeksiyon</strong>: Narda bulununan “polifenoller” antioksidan özelliklere sahiptir ve bu sayede vücudu akut enfeksiyonlara ve kronik hastalıklara karşı korur. Aynı özelliği ile iltihaplı hastalıkların (örneğin eklem iltihaplanması gibi) neden olduğu şişlikleri hafifletir ve bu hastalıkların yol açtığı ağrıları azaltır.<br /><strong>Kalp Sağlığı</strong>: ABD’de yayınlanan Klinik Beslen adlı bilimsel dergide sonuçları yayınlanan bir araştırmaya göre düzenli olarak nar suyu içmek LDL kolesterol nedeniyle yaşanan damar tıkanıklığını yavaşlatıyor ve damarlarda biriken plakların temizlenmesine yardımcı oluyor.<br /><strong>Kansere Karşı Koruma</strong>: Narın kansere karşı etkileri konusunda daha fazla bilimsel araştırmaya ihtiyaç var ancak ilk sonuçlar umut verici olarak niteleniyor. Michigan Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre nar suyu prostat kanserinin oluşma sürecini yavaşlatıyor. Bu alanda yapılan diğer çalışmalarda, nar suyunun meme ve akciğerlerde tümör oluşumunu baskıladığının altı çiziliyor.<br /><strong>Kemik Sağlığı</strong>: Kemiklerde kalsiyum bağlayıcı olarak kullanılan K vitamini nar suyunda bol miktarda bulunuyor. 1 adet nar günlük K vitamini ihtiyacının yarısını karşılar.<br /><br /><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Nar Çayı Almak İçin </span><span style="color: blue; font-size: large;">Tıklayınız...</span></strong></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13700290151247027480noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7390999941963068680.post-12628101269099557062016-07-20T06:17:00.000-07:002016-07-20T12:03:47.921-07:00Defne Yaprağı Çayı<div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Defne Yaprağı Çayı Almak İçin <span style="color: blue;">Tıklayınız...</span></span></strong></div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;"></span></strong> </div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Defne Yaprağı Çayı</span></strong></div><br />Yahni, buğulama ve sulu yemeklerde sıkça kullanılan defne yaprağı (Laurus nobilis) aynı zamanda sağlığa faydaları ile yüzyıllardır çeşitli hastalıklara karşı kullanılan şifalı bitkiler arasında yer alıyor.<br />Defne yaprağı çayı geleneksel olarak vücuttan fazla suyun atılması için kullanılır. Demir bakımından oldukça zengin olan defne yaprağı demir eksikliğine bağlı anemi tedavisine yardımcı bir doğal ürün olarak tüketilebilir.<a name='more'></a><br /><ul><li>A vitamini bakımından zengindir</li><li>Yüksel oranda demir, manganez, kalsiyum ve magnezyum içerir</li><li>Sindirim sorunlarına ve mide ağrısına iyi gelir</li><li>Terlemeyi azaltır</li><li>Göz sağlığını korur</li><li>Antioksidandır, cilde iyi gelir</li><li>Tansiyonun dengelenmesine yardımcıdır</li><li>Şişkinliği alır</li><li>Hastalıklara karşı vücudu güçlendirir</li><li>Yağı ciltteki yaraların daha hızlı iyileşmesine yardımcıdır</li><li>Öksürüğe iyi gelir</li><li>Balgam söktürücü etkisi vardır</li><li>İştah açar</li><li>Uykuyu düzenler</li><li>Gaz gidericidir</li><li>Defne yaprağı yağı harici olarak kullanıldığında romatizma ve kas ağrılarını hafifletir</li></ul><div align="center"><br /><!-- bitki300 --><br /></div><h2>Defne Yaprağı Çayı Nasıl Hazırlanır?</h2>Defne yaprağı çayını 2 farklı şekilde hazırlayabilirsiniz. 1 büyük bardak çay için 3 defne yaprağını suyla birlikte kaynatın ve ocağın altını kapattıktan sonra 3-4 dakika demlenmesini bekleyin. Veya suyu kaynattıktan sonra defne yapraklarının bulunduğu bardağa dökün ve bardağın ağzı kapalı şekilde 8-10 dakika kadar demleyin. Çayın tadı sert gelirse 2-3 yemek kaşığı süt ya da 2 çay kaşığı balla tatlandırabilirsiniz.<br /><strong>Öksürük İçin Defne Yaprağı</strong>: Defne yaprağını, öksürüğü geçirmek ve balgam söktürücü olarak kullanmak istiyorsanız bu tarifi deneyebilirsiniz. Kendim bu tarifi denemedim ancak çok olumlu yorumlar aldığı için paylaşıyorum. Yarım litre suya 4 yemek kaşığı bal, 20 adet kurutulmuş ve iyice toz haline getirilmiş (havanda dövebilirsiniz) defne yaprağı, 2 adet orta boy limonun suyunu ekleyin. Karışımı kısık ateşte yoğun bir kıvama gelinceye kadar karıştırın. Ocaktan alıp dışarda soğumasını bekleyin. Soğuduktan sonra yoğun bir şurup kıvamına gelecektir. Daha sonra hava alamayan bir kaba transfer edip buzdolabında muhafaza edin. Öksürüğünüz geçene kadar bu karışımdan günde 2-3 kaşık kullanabilirsiniz. Bu tarife yapılan kullanıcı yorumlarına göre 2 güne kadar öksürüğü hafifletiyor ve balgamın çözülmesine yardımcı oluyor.<br /><h2>Defne Yaprağının Besin Değeri</h2>100 gram defne yaprağında (yaklaşık 50 çay kaşığı); 6185 IU A vitamini, 46.5 mg C vitamini, 0.4 mg riboflavin, 180 mcg folat, 2 mg niasin, 834 gram kalsiyum, 43 mg demir, 120 mg magnezyum, 113 mg fosfor, 529 mg potasyum, 3.7 mg bakır, 0.4 mg bakır, 8.2 mg manganez ve 2.8 mcg selenyum bulunmaktadır.<br /><h2>Defne Yaprağının Sağlığa Faydaları</h2>Göz sağlığının korunması için kritik bir önemi olan A vitamini bakımından oldukça zengin olan defne yaprağı, pek çok göz sorunundan korunmak ve göz hastalıklarına yakalanma riskini düşürmek için kullanılabilir.<br />Defne yaprağı özünün yaraları iyileştirici etkisi üzerine yapılan bilimsel çalışmalarda, bu yaprakta bulunan bazı bileşenlerin antimikrobiyal yapısıyla yaraları temizlediği ve yaraların iyileşme süresini belirli oranda hızlandırdığı sonuçları elde edilmiş.<br />2009 yılında bilimsel bir dergi olan “Journal of Clinical Biochemistry and Nutrition”da yayınlanan araştırma sonuçlarına göre, 30 gün boyunca düzenli olarak 1 g – 3 g arası defne yaprağı tüketen tip 2 diyabet hastalarının kolesterol ve trigliserid seviyelerinde düşme tespit edilmiş.<br />Defne yaprağı yağı, ciltte herhangi bir tahrişe yol açmayan, oldukça etkili bir sinek/böcek kovucudur.<br /><h2>Uyarılar</h2>Defne yaprağı çayı da diğer bitkisel çaylar gibi kontrollü tüketilmelidir. Aşırı tüketimi mide rahatsızlıklarına neden olabilir. Hamile kalmaya çalışanlara önerilmez. Gebelik ve emzirme dönemlerinde tüketilmemelidir. Herhangi bir cerrahi operasyondan 2 hafta önce kullanımı kesilmelidir. Rahatlatıcı (sedatif) ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır.<br /><br /><div align="center"><strong><span style="font-size: large;">Defne Yaprağı Çayı Almak İçin </span><span style="color: blue; font-size: large;">Tıklayınız...</span></strong></div><br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13700290151247027480noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7390999941963068680.post-66197463974687271942016-07-20T06:16:00.000-07:002016-07-20T12:03:47.969-07:00Kiraz Sapı Çayı<div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Kiraz Sapı Çayı Almak İçin <span style="color: blue;">Tıklayınız...</span></span></strong></div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;"></span></strong> </div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Kiraz Sapı Çayı</span></strong></div><br />Yüksek oranda A, B1 ve C vitamini içeren kirazın sadece kendisi değil sapı, ağacının kabuğu ve yaprakları da sağlığa faydalıdır. Kiraz yedikten sonra saplarını atmayın. Kiraz sapını gölgede kurutarak daha sonra çay yapabilirsiniz.<a name='more'></a><br />1 büyük bardak kiraz sapı çayı için 1 yemek kaşığı kurutulmuş sap kullanabilirsiniz. Kaynamış suyu kiraz saplarının bulunduğu bardağa döktükten sonra 5 dakika demlemeniz yeterli.<br /><ul><li>Sakinleştirici etkisi vardır</li><li>Susuzluğu giderir</li><li>Böbreklere faydalıdır</li><li>İdrar söktürücüdür</li><li>Kanı temizler</li><li>Böbrek taşı oluşumunu geciktirir</li><li>Kolesterolün düşürülmesine yardımcıdır</li><li>Fazla suyun vücuttan atılmasına yardımcı olur</li><li>Karaciğere faydalıdır</li><li>Kilo vermeye yardımcıdır</li><li>İdrar yolu enfeksiyonlarına iyi gelir</li></ul><div align="center"><br /><!-- bitki300 --><br /></div><h2>Kiraz Sapı Çayı Nasıl Kullanılır?</h2>Kiraz sapı çayı ülkemizde genel olarak kilo vermek için tüketiliyor. Aslında yakılması zor yağların metabolize edilerek vücuttan atılmasını sağladığı yönünde bazı bilgiler mevcut ancak yeterince bilimsel araştırma olmadığı için “kiraz sapı çayı zayıflatır” demek pek doğru olmaz. Ancak kiraz sapının idrar söktürücü etkisi fazla suyun atılmasını sağladığı için tartıda avantaj sağlayabilir. Kiraz sapının bir diğer özelliği ise yüksek tansiyonu düşürerek kalbin ve damarların aşırı zorlanmasını önlemesidir. İdrar söktürücü etkisiyle böbrek taşı oluşumunu önlüyor, detoks etkisi yaratarak toksinlerin vücuttan daha hızlı atılmasına yardımcı oluyor.<br />Kiraz saplarını bol suyla yıkadıktan sonra gölge bir ortamda bir kaç gün bekleterek kurutun. Sapların daha sonra küflenmemesi için iyice kuruması önemli. Saplar kuruduktan sonra her büyük çay bardağı için 1 yemek kaşığı (15-20 adet) ölçüsünü kullanabilirsiniz. Kiraz saplarını kaynatmayın, sapları bardağa koyduktan sonra kaynar suyu döküp demleyin. 5 dakika demlemeniz yeterli olacaktır. Demleme süresini uzatırsanız çayın tadı acılaşabilir. Ekstra C vitamini için çayı taze sıkılmış limonla tatlandırabilirsiniz. Eğer kiraz sapını aktardan, hazır olarak alacaksanız çok kararmış (koyu kahverengi olmuş) dönmüş ve incelmiş sapları almayın. Kurutulmuş veya hazır kiraz saplarını nem almayan, kuru ve direk güneş ışığı almayan bir ortamda muhafaza edin.<br />Kiraz sapı çayının bu sağlığa faydalarından yararlanmak için sabah kahvaltısından ve akşam yemeğinden önce 1’er bardak içebilirsiniz. Fazla tüketimi vücudun susuz kalmasına neden olabileceği için aşırıya kaçmayın. Ayrıca ishalken ve düşük tansiyon şikayetiniz varsa kiraz sapı çayı önerilmemektedir<br /><br /><div align="center"><strong><span style="font-size: large;">Kiraz Sapı Çayı Almak İçin </span><span style="color: blue; font-size: large;">Tıklayınız...</span></strong></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13700290151247027480noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7390999941963068680.post-27955210630692579962016-07-20T06:15:00.000-07:002016-07-20T12:03:48.007-07:00Karabaş Otu<div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Karabaş Otu Almak İçin <span style="color: blue;">Tıklayınız...</span></span></strong></div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;"></span></strong> </div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Karabaş Otu</span></strong></div><br />Akdeniz bölgesine özgü bitkilerden biri olan karabaş otu Fransız lavantası, İspanyol lavantası olarak da bilinir ve Latince adı “Lavandula stoechas”dır. 30-100 santime kadar uzayan bitki, ilkbaharın son aylarında ya da yaz aylarının başında çiçek açar.<a name='more'></a><br />Çiçekleri pembe ve mor renkleri arasındadır. Karabaş otu geleneksel olarak sinirleri sakinleştirmek ve kan dolaşımını düzenlemek için tüketilmektedir.<br /><ul><li>Hafızayı güçlendirir</li><li>Kan dolaşımını hızlandırır</li><li>Damar tıkanıklığına iyi gelir</li><li>Kanserli hücre oluşumunu yavaşlattığı söylenmektedir</li><li>Sinirleri yatıştırır</li><li>Sinirsel baş ağrısına iyi gelir</li><li>İdrar yolu enfeksiyonu tedavisine yardımcı olur</li><li>Harici olarak kullanıldığında egzama gibi cilt hastalıkları belirtilerini hafifletir</li><li>Yaraların iyileşme sürecini kısaltır</li><li>Kaygı ve stresi hafifletir</li><li>Genel olarak enfeksiyonlara iyi geldiği söylenmektedir</li><li>Antioksidanlar bakımından zengindir</li><li>Sigarayı bırakmayı kolaylaştırır</li></ul><div align="center"><br /><!-- bitki300 --><br /></div><h2>Karabaş Otu Çayı Nasıl Yapılır?</h2>Karabaş otu çayını kurutulmuş ya da taze bitkiden hazırlayabilirsiniz ancak aktarlarda genellikle kurutulmuş karabaş otu satılmaktadır. 2 büyük bardak çay için 3-4 çay kaşığı kurutulmuş karabaş otunu kaynamış suya atın (ocağı kapatın) ve 4 dakika kadar demlenmesini bekleyin. Taze bitkiden hazırlarken demleme süresini 3-4 dakika daha uzatabilirsiniz.<br /><h2>Karabaş Otunun Diğer Kullanım Alanları</h2>Faydaları lavanta bitkisiyle benzeşen karabaş otu kozmetik sanayinde sabun ve parfüm yapımında kullanılan bitkiler arasındadır. Çiçekleri dökülmeye başlarken toplanan bitki gövdelerinden elde edilen yağ çeşitli cilt hastalıkları tedavisinde ve kremlerde sık kullanılır. Bu yağ aynı zamanda taze yaraları temizlemek için bir antiseptik olarak kullanılır. Rahatlatıcı ve kasları gevşetici etkisi nedeniyle tercih edilen masaj yağları arasındadır.<br /><h2>Karabaş Otunun Yan Etkileri</h2>Düzenli olarak ilaç kullanıyorsanız karabaş otunu doktorunuza danışmadan kullanmayın. Gebelik ve emzirme döneminde karabaş otu çayı içilmesi önerilmemektedir. Aşırı tüketimi mide bulantısı, baş dönmesi ve kusmaya yol açabilir. Bazı kaynaklarda günde 1 bardaktan fazla içilmemesi ve 15 gün kullandıktan sonra 15 gün ara verilmesi tavsiye edilmektedir.<br />Karabaş otu ülkemizde ve diğer Akdeniz ülkelerinde yaygın olarak kullanılmasına karşın faydaları ve yan etkileri konusunda yapılan bilimsel araştırmaların sayısı oldukça yetersiz. Karabaş otunun kullanım alanları ve faydaları hakkındaki bilgiler, daha çok nesilden nesile aktarılan bilgilerden ve bir kaç bitki uzmanının tavsiyesinden oluşuyor. Bu nedenle bu otu düzenli olarak tüketmeye başlamadan önce bir doktora danışmak olası yan etkilerinden korunmak adına en güvenli yol olacaktır<br /><br /><div align="center"><strong><span style="font-size: large;">Karabaş Otu Almak İçin </span><span style="color: blue; font-size: large;">Tıklayınız...</span></strong></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13700290151247027480noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7390999941963068680.post-1101520787500774332016-07-20T06:13:00.000-07:002016-07-20T12:03:48.048-07:00Masala Çayı<div style="text-align: center;"><br /></div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Masala Çayı Almak İçin <span style="color: blue;">Tıklayınız...</span></span></strong></div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;"></span></strong> </div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Masala Çayı</span></strong></div><br />Masala çayı aslında “Hint çayı” anlamına gelmektedir ve bir çay veya bitki türü değil, çeşitli baharatların, çayların ve sütün kullanıldığı Hindistan’a özgü bir çay tarifidir. Diğer adları “chai” ve “Masala Chai”dir.<a name='more'></a><br />Kısaca “Hint usulü çay” diyebiliriz. Hindistan’da kahveden daha popülerdir ve özellikle batı ülkelerinde daha fazla krema ve süt eklenerek popülerlik kazanmaktadır. Ünlü kahve zincirlerinde Masala çayının kremalı halini “chai latte” adıyla bulabilirsiniz. M<br />asala çayını büyük marketlerde veya aktarlarda toz veya poşet çay şeklinde bulunuyor ancak evinizde malzemeler varsa daha güçlü ve lezzetli bir tat için kendi masala çayınızı kendiniz hazırlayabilirsiniz.<br /><h2>Masala Çayı Nasıl Hazırlanır?</h2>Masala çayı için internette pek çok farklı tarif bulmak mümkün. Kimisi daha fazla süt kullanıyor, kimisi farklı baharatlar ekliyor. Ana malzemeleri kullandıktan sonra (su, siyah veya yeşil çay, süt) ağız tadınıza göre size en uygun çayı hazırlamak için sevdiğiniz baharatlardan azar azar ekleyebilirsiniz. Ayrıca masala çayı genellikle siyah çay kullanılarak hazırlanmasına karşın bazı tariflerde yeşil çay, rooibos çayı ve yerba mate kullanılmış. Yaygın olarak kullanılan masala çayı tarifi şu şekilde;<br /><strong>Malzemeler</strong>: 4 bütün karanfil tanesi, 2 kakule kabuğu, 1 adet küçük parçalara bölünmüş kabuk tarçın, 3 su bardağı su, çeyrek çay kaşığı zencefil, çeyrek çay kaşığından daha az taze çekilmiş karabiber, yarım su bardağı süt, 2 yemek kaşığı toz şeker, 2 yemek kaşığı siyah çay.<br />Yukarıdaki malzemeler elinizin altında yoksa ya da bulamadıysanız; kabuk tarçını toz tarçınla, siyah çayı yeşil çayla, toz şekeri bal veya tatlandırıcıyla, tam yağlı sütü yağsız süt ile değiştirebilirsiniz.<br /><div align="center"><br /><!-- bitki300 --><br /></div><strong>Hazırlanışı</strong>: Karanfil tanelerini, kakule kabuğunu ve kabuk tarçın tanelerini havanda toz haline gelinceye kadar dövün. Tüm bu baharatları, karabiberi ve zencefili suyla doldurduğunuz tencereye alın ve kaynama noktasına gelinceye kadar ısıtın. Daha sonra tencereyi (veya demliği) ateşten alıp 5 dakika soğumaya bırakın. Su hafif soğuduktan sonra sütü ve şekeri (veya balı) ekleyerek yine ocağa koyun ve ara ara karıştırarak tekrar kaynatın. Tencereyi ateşten alın ve kapağını kapatıp 3-5 dakika bekleyin. Bu tarifi 4 büyük çay bardağı çay için kullanabilirsiniz.<br />Yukarıdaki tarifte verdiğim malzemelerin bazılarının yerine alternatif veya bu malzemelere ek olarak anason, rezene, Hindistan cevizi, vanilya, kişniş, yenibahar gibi baharatlar ekleyebilirsiniz. Sonuçta masala çayında süt ve su dışında kalan tüm malzemeleri keyfinize göre değiştirebilirsiniz.<br />Masala çayının faydalarına gelince; masala çayında kullanılan siyah çay antioksidan bakımından zengindir. Yeşil çay yaprakları kullanırsanız çayınız daha fazla antioksidan içerecektir. Süt ile vücudunuza kalsiyum takviyesi yapabilirsiniz. Ayrıca tarçın ve zencefilin metabolizmayı hızlandıran etkisinden yararlanarak diyetinize destek olabilirsiniz. Ancak bunun için çayı hazırlarken yağsız süt kullanmalı ve şeker eklememelisiniz<br /><br /><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Masala Çayı Almak İçin </span><span style="color: blue; font-size: large;">Tıklayınız...</span></strong></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13700290151247027480noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7390999941963068680.post-24670572038236531662016-07-20T06:12:00.000-07:002016-07-20T12:03:48.089-07:00Pelin Otu Çayı<div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Pelin Otu Çayı Almak İçin <span style="color: blue;">Tıklayınız...</span></span></strong></div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;"></span></strong> </div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Pelin Otu Çayı</span></strong></div><br />Ülkemizde de doğal olarak yetişen pelin otu (Botanik adı: <em>artemisia absinthium</em>) 100-150 santimetreye kadar uzayabilen, bazen griye çalan yeşil, bazen beyaz ağırlıklı yaprakları bulunan bir bitkidir.<a name='more'></a><br />Genellikle Akdeniz bölgesinde yetişen bitki aynı zamanda diğer Akdeniz ülkelerinde ve Avrupa kıtasında pek çok ülkede yabani olarak yetişir.<br />Antik çağlarda afrodizyak, antiseptik, tonik ve sindirim sorunlarına karşı kullanılan pelin otu gününüzde de çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde kullanılan şifalı bitkiler arasında yer almaktadır.<br />Yazının devamında pelin otunun yan etkileri hakkında daha fazla bilgi bulabilirsiniz ancak hemen kısa bir bilgi vereyim; az miktarda tüketilen pelin otu genel olarak güvenli kabul edilirken aşırı dozda kullanımı zehirlenmeye yol açarak halüsinasyonlara neden olabilir.<br /><ul><li>Sindirime yardımcı olur</li><li>Safra kesesi hastalıklarına karşı kullanılır</li><li>Şişkinliğe iyi gelir</li><li>İltihap önleyicidir</li><li>Bağırsaklar parazitlerini temizler</li><li>İştah açıcı etkisi vardır</li><li>Kas spazmlarını önler</li><li>Terletici etkisi vardır</li><li>Karaciğeri korur</li></ul><div align="center"><br /><!-- bitki300 --><br /></div><h2>Pelin Otu Çayı Nasıl Yapılır?</h2>Pelin otu çayı hazırlamak için bitkinin kurutulmuş yapraklarını kullanabilirsiniz. Yarım veya 1 çay kaşığı kurutulmuş pelin otunu bardağa koyun ve su kaynadıktan sonra 3-5 dakika soğumasını bekleyip bardağa dökün. 5 dakika demlemeniz yeterli olacaktır. Pelin otunun tadı oldukça acı olduğundan her bardak için 1 çay kaşığından fazla kullanmayın ve çok uzun süreler demlemeyin. Çayınızı tatlandırmak için nane, anason gibi diğer bitkileri kullanabilirsiniz.<br /><h2>Pelin Otunun Sağlığa Faydaları</h2>Pelin otunun faydaları konusunda yapılan bilimsel araştırmaların sayısı az olduğu için size geleneksel kullanımı hakkında bazı bilgiler vereceğim.<br /><strong>Bağırsak Parazitleri</strong>: Pelin otunun en yaygın kullanımı bağırsak parazitlerini temizlemek içindir. Bitkinin bağırsak parazitlerini etkisiz hale getirerek dışkı yoluyla vücuttan atılmasına yardımcı olduğuna inanılmaktadır.<br /><strong>Sindirim Rahatsızlıkları</strong>: Özellikle şişkinliğe yol açan sindirim sorunlarının tedavisinde sıkça kullanılır. Yemeklerden sonra mideyi sakinleştirir, gazı ve şişkinliği önler.<br /><strong>Sakinleştirici Etkisi</strong>: Tarih boyunca ve günümüzde çeşitli alkollü içeceklere tat vermek için kullanılan pelin otunun sakinleştirici etkisi bulunmaktadır. Strese bağlı mide rahatsızlıklarına ve kronik baş ağrısına iyi gelebilir.<br /><strong>Haşerelere Karşı</strong>: Pelin otundan elde edilen yağ harici olarak kullanıldığında oldukça etkili bir haşere kovucudur. Pelin otu çayı soğutulup evcil hayvanları yıkamak ve kene, bit gibi zararlılardan kurtulmak için kullanılabilir.<br /><h2>Pelin Otunun Yan Etkileri</h2>Pelin otu bitkisi merkezi sinir sistemini etkileyen bileşenler içermektedir. Bu nedenle pelin otu çayı, yağı ve bu otla hazırlanan diğer ürünler çok dikkatli tüketilmelidir. Bitkinin aşırı tüketimi halüsinasyonlara, hatta ölüme yol açabilir. Pelin otu çayı az olarak tüketilse dahi 3 haftadan uzun sürelerde düzenli olarak içilmemelidir. Bitkinin diğer yan etkileri arasında susuzluk, mide bulantısı, baş dönmesi, idrara çıkamama, mide krampları, kas ağrıları, uykusuzluk, uyuşma, zihin karışıklığı bulunmaktadır. Düzenli olarak ilaç kullananlar kesinlikle doktora danışmadan pelin otu tüketmemelidir. Gebelik ve emzirme döneminde kullanılmamalıdır.<br /><br /><div align="center"><strong><span style="font-size: large;">Pelin Otu Çayı Almak İçin </span><span style="color: blue; font-size: large;">Tıklayınız...</span></strong></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13700290151247027480noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7390999941963068680.post-22569611862788910022016-07-20T05:43:00.000-07:002016-07-20T12:03:48.135-07:00Alıç Çayı<div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Alıç Çayı Almak İçin <span style="color: blue;">Tıklayınız...</span></span></strong></div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;"></span></strong> </div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Alıç Çayı</span></strong></div><br />Özellikle kalp sağlığını korumak için tüketilen bitkisel çaylar arasında adı sık sık geçen “alıç çayı” bu özelliği ile Almanya, Avusturya başta olmak üzere Avrupa kıtasında pek çok ülkede geleneksel olarak kullanılan bitkisel çaylar arasında yer almaktadır.<a name='more'></a><br />Yazılı kaynaklarda, Amerikalı doktorların 1800’lerin başlarında alıç ağacı yapraklarını ve yemişlerini, kan dolaşımı bozuklukları ve solunum yolu hastalıklarını tedavi etmek amacıyla kullandıkları yer almaktadır.<br />Günümüzde ise alıç ağacı yaprakları ve yemişleriyle hazırlanan çay, kalp ve damar sağlığını korumak için popüler olarak tüketilmektedir ancak bu konuda kesin olarak faydası olduğunu söyleyebilmek için daha çok bilimsel araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.<br /><ul><li>Kalp krizi riskini azaltır</li><li>Kan dolaşımını düzenler</li><li>Göğüs ağrısına iyi gelir (Anjin)</li><li>Yüksek tansiyonu düşürür</li><li>Damarlarda plak oluşumunu engeller</li><li>Baş ağrısına iyi gelir</li><li>Sakinleştirici etkisi vardır</li><li>Kas spazmlarına iyi gelir</li></ul><div align="center"><br /><!-- bitki300 --><br /></div><h2>Alıç Çayı Nasıl Yapılır?</h2>Alıç çayı yapmak için ağacın yapraklarını ve yemişlerini kullanabilirsiniz. Bitkinin en çok faydası olan yeri olarak yaprakları gösteriliyor ancak meyveleri de çaya tat vermek için kullanılabilir. Hatta bazı tariflerde sadece yemişleri kullanılıyor ancak benim tavsiyem, eğer bulabilirseniz çayınızı hazırlarken yemiş ve yapraklardan bir miktar kullanmanız.<br />2-3 bardaklık alıç çayı hazırlamak için 1-2 çay kaşığı kurutulmuş yaprak veya 2-3 çay kaşığı kurutulmuş ve ezilmiş alıç yemişi yeterli olacaktır. Bunlardan seçtiğiniz birini veya hepsinden bir parça kaynamış suya atın ve 15-20 dakika demlenmesini bekleyin. Bazı beslenme uzmanları alıç yapraklarının iştahı azalttığını söylüyor, eğer diyet yapıyorsanız iştahı azaltmak için alıç yapraklarıyla hazırlanmış salata yemeyi deneyebilirsiniz.<br /><h2>Alıç Çayının Sağlığa Faydaları</h2><strong>Kan Dolaşımı</strong>: ABD merkezli “Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp” (National Center for Complementary and Alternative Medicine) raporlarına göre alıç bitkisi kan dolaşımını arttırarak organlara daha çok oksijen gitmesine yardımcı oluyor. Bu nedenle kan dolaşımına bağlı el ve ayak üşümesi problemi yaşayanlar için önerilen bitkiler arasında yer alıyor.<br /><strong>Kalp Sağlığı</strong>: Alıç bitkisinin geleneksel olarak kalp hastalıklarına karşı kullanımı son yıllarda -sayısı çok olmamakla birlikte- bazı bilimsel araştırmalar tarafından desteklenmekte. Alıç bitkisinde bulunan antioksidanların kasları ve damarları rahatlattığı ve böylece anjin, ateroskleroz, konjestif kalp yetmezliği ve hipertansiyon hastalarında kalp krizi riskini azalttığı bu araştırmaların sonuç raporlarında yer almakta.<br /><strong>Damar Tıkanıklığı</strong>: Kalp krizi ve felcin başlıca sorumlusu olan damarlarda oluşan plak (Ateroskleroz) oranı alıç bitkisiyle azaltılabilir. Maryland Tıp Merkezi’ne göre doğru bir beslenme programı ve düzenli egzersizle birlikte tüketilen alıç damar tıkanıklığı oranını (ve buna bağlı olarak gelişen diğer hastalıkları) önemli ölçüde düşürmenize yardımcı olabilir.<br /><strong>Baş Ağrısı</strong>: Bitkinin damarları genişleten ve kan dolaşımını arttıran özelliği kronik baş ağrısı şikayetlerini azaltabilir. Ayrıca bitkinin sakinleştirici etkisi strese bağlı baş ağrılarını hafifletmeye yardımcı olabilir.<br /><h2>Alıç Çayının Yan Etkileri</h2>Alıç çayı ile ilgili ciddi bir yan etki belirtilmemiş olmasına karşın mide bulantısı, kusma, baş dönmesi, kaşıntı, çarpıntı gibi bazı yan etkiler görülebilir. Gebelik ve emzirme döneminde alıç çayı tüketilmesi önerilmemektedir. Alıç bitkisi kan inceltici ilaçlarla, yüksek tansiyon ilaçlarıyla etkileşime geçerek bu ilaçların etkisini istenmeyen boyutlara taşıyabilir. Bu nedenle düzenli olarak ilaç kullananlar alıç çayı içmeye başlamadan önce doktora danışmalıdır.<br /><br /><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Alıç Çayı Almak İçin </span><span style="color: blue; font-size: large;">Tıklayınız...</span></strong></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13700290151247027480noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7390999941963068680.post-27613172346155535972016-07-20T05:42:00.000-07:002016-07-20T12:03:48.170-07:00Biberiye Çayı <div style="text-align: center;"><br /></div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Biberiye Çayı Almak İçin <span style="color: blue;">Tıklayınız...</span></span></strong></div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;"></span></strong> </div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Biberiye Çayı</span></strong> </div><br />Yaz ayları yaklaştıkça okuyuculardan gelen soruların %90’ını “hangi bitki çayı zayıflatır” ve türevleri oluşturmaya başladı. Bu gayet normal çünkü ülkemizde bazı bitki çayları “mucizevi zayıflama formülü” olarak lanse ediliyor ve büyük bir kesim bu form çaylarını bu beklentiyle tüketiyor. Ancak maalesef işin gerçeği öyle değil.<br />Bazı bitkisel çaylar gerçekten metabolizmayı hızlandırarak, yağ yakılmasını kolaylaştırarak veya fazla suyun vücuttan atılmasına yardımcı olarak diyetinize bağlılıkla devam etmek için tartıya çıktığınızda ihtiyaç duyduğunuz desteği sağlayabilir ama bu bitki çaylarının kilo vermeye etkisi bence kabaca %5’in üzerinde değildir.<br />Zayıflamak için yapmanız gereken en önemli ve neredeyse tek şey aldığınız kalorinin gün içinde harcadığınız kaloriden az olmasıdır.<br />Bunu yaparken de sisteminizi alt üst etmemek için “şok diyetlerden” uzak durmalı ve düzenli egzersize başlamalısınız.<br /><div align="center"><br /><!-- bitki300 --><br /></div>Biberiye çayı ile zayıflama içinde aşağı yukarı aynı şeyleri söyleyebilirim. Biberiye çayı diyet yaparken ihtiyaç duyacağınız vitamin ve mineral desteğini sağlayabilir, kan dolaşımını arttırarak dinçlik verebilir ve konsantrasyonunuzu arttırabilir ancak zayıflamak için biberiye çayı tüketiyorsanız çok fazla bir şey beklemeyin derim. Ama biberiyenin pek çok diğer faydası bulunduğu için “nasıl olsa zayıflatmıyor” deyip tamamen vaz geçmenizi de istemem.<br />Örneğin biberiye yapraklarında;<br /><ul><li>A vitamini (Beta karoten)</li><li>B1 vitamini (tiamin)</li><li>B2 vitamini (riboflavin)</li><li>B3 vitamini (niasin)</li><li>B6 vitamini</li><li>B12 vitamini</li><li>Biotin</li><li>Pantotenik asit</li><li>C vitamini</li><li>D vitamini</li><li>E vitamini ve K vitamini bulunur.</li></ul>Bu vitaminler aldığınız kaloriyi azalttığınız için diyet döneminde yaşanan halsizlik ve yorgunluğa iyi gelir ve size ekstra enerji sağlar.<br />Sonuç olarak biberiye çayı zayıflamak için en etkili çaylar arasında değildir ancak diğer faydaları ile genel sağlığınıza katkıda bulunabilecek, besin değeri yüksek çaylar arasında yer almaktadır. Tabii bazı forumlarda “biberiye çayı zayıflatıyor” başlıklarını görebilirsiniz. Bu gibi kişisel deneyimleri ben “istisna” olarak algılıyorum ancak deneyip denememek size kalmış. Biberiye çayıyla ilgili daha fazla bilgi arıyorsanız çayın hazırlanışı, faydaları, tarihi ve yan etkilerinin yer aldığı biberiye çayı sayfasını ziyaret edebilirsiniz.<br />Sitede daha önce bitki çaylarının kilo vermeye etkisi ve zayıflamak için önerilen bitki çayları konularında bir kaç yazı yayınlamıştım. Bu yazılara bitkisel zayıflama çayları, metabolizmayı hızlandıran çaylar linklerinden ulaşabilirsiniz. Piyasada satılan zayıflama çaylarından almayı düşünüyorsanız ne içtiğinizi bilmek ve bu çayların olası yan etkileri hakkında bilgi edinmek için zayıflama çaylarının zararları yazısını okumanızı tavsiye ederim.<br /><br /><div align="center"><strong><span style="font-size: large;">Biberiye Çayı Almak İçin </span><span style="color: blue; font-size: large;">Tıklayınız...</span></strong></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13700290151247027480noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7390999941963068680.post-19175339566267009652016-07-20T05:39:00.000-07:002016-07-20T12:03:48.225-07:00Yeşil Çayın Zararları<div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Yeşil Çayın Zararları</span></strong></div><br />Sitenin adı “bitki çaylarının faydaları” olsa da, sitede yer verdiğim her bitkinin faydaları kadar aşırı tüketiminde görülebilecek zararlarına, içilmemesi gereken durumlara ve hangi durumlarda doktora danışılarak içilmesi gerektiğine elimden geldiğince yer veriyorum.<br />Bitkisel çaylar ve bitkisel besin takviyeleri her sağlık koşulu ve herkes için uygun olmayabilir, çünkü bazı durumlarda aynı ilaçlar gibi ve ilaçlar kadar kuvvetli yan etkiler görülebilir.<br />Hatta günümüzde sıkça kullanılan ilaçların önemli bir kısmı bitkilerden elde ediliyor veya belirli oranda bitki özü içeriyor.<br />Bu nedenle bitki çayı tüketirken içtiğiniz bitkinin özelliklerini, düzenli ilaç kullanıyorsanız çayını içeceğiniz bitkinin bu ilaçlarla etkileşime geçip geçmediğini, kısacası “ne içtiğinizi” bilmelisiniz.<br />Yazının başlığı “yeşil çayın zararları” ama yeşil çay sağlığa zararlı demiyorum, sadece günde 5-6 bardak yeşil çay içerseniz bazı yan etkiler yaşayabilirsiniz demek istiyorum. Aşağıda bu yan etkiler ile ilgili bazı bilgiler bulabilirsiniz.<br /><h2>Yeşil Çayın Zararları</h2>Her şeyde olduğu gibi bitkisel çaylar içinde “azı karar, çoğu zarar” kuralı geçerli. Yani çok yeşil çay içmek sağlığınızı çok daha iyi yapmaz. Kararında içerek (günde 2-3 bardak) faydalarından maksimum şekilde yararlanabilirsiniz ancak aşırıya kaçarsanız faydaları yerini yan etkilere bırakabilir. Bu sadece yeşil çay için değil tüm diğer bitki çayları için geçerli.<br /><div align="center"><br /><!-- bitki300 --><br /></div><strong>Sindirim</strong>: Aşırı yeşil çay içmek ilk olumsuz etkilerini sindirim sisteminde gösterebilir. Karın ağrısı, mide yanması, reflü ağrılarının artması ve kabızlık gibi sorunlar yaşayabilirsiniz. Bazı kişilerde fazla yeşil çayın şiddetli ishal yaptığı bilinmektedir. Ayrıca demir mineralinin vücut tarafından emilimini engelleyebilir. Bu nedenle demir eksikliği anemisi tedavisi görenlere yeşil çay içmeleri önerilmez.<br /><strong>Psikolojik Etkisi</strong>: Düzenli olarak günde 5 bardak veya daha fazla yeşil çay içerseniz bir süre sonra psikolojiniz olumsuz yönde etkilenecektir. Fazla kafein nedeniyle kaygı ve stres artar, olaylara verdiğiniz tepkiler gereğinden fazla sert olabilir. Bu rahatsızlık, stres ve sinirlilik hali yeşil çayı kestiğinizde ortadan kalkar.<br /><strong>Aşırı Dozda Kafein</strong>: Eğer uzun süredir günde 5-6 bardaktan fazla yeşil çay içiyorsanız aşırı kafein tüketimi nedeniyle düzenli baş ağrısı, çarpıntı, baş dönmesi, kulak çınlaması, titreme, zihin karışıklığı gibi sorunlar yaşamanız oldukça normal. Hatta 1 gün içerisinde, kg başına 10-14 g kafein almak ölümcül sonuçlara yol açabilir.<br /><h3>Fazla Yeşil Çayın Diğer Zararları</h3><strong>Kanama</strong>: Yeşil çay kanama riskini arttırabilir ve eğer bir kanama bozukluğunuz varsa yeşil çay içmemelisiniz. Ayrıca adet döneminde kanamayı arttırabileceği için yeşil çay içilmesi önerilmez.<br /><strong>Diyabet</strong>: Yeşil çaydaki kafein kan şekeri değerlerinde dalgalanmalara yol açabilir. Diyabet hastasıysanız ve yeşil çay içiyorsanız kan şekeri seviyesini daha dikkatli takip etmelisiniz.<br /><strong>Yüksek Kan Basıncı</strong>: Yine kafein nedeniyle kan basıncı (tansiyon) yükselebilir, çarpıntıya veya kalp atışlarında düzensizliğe yol açabilir.<br /><strong>Kemikler</strong>: Fazla yeşil çay içmek veya yeşil çay hapı kullanmak idrarla birlikte vücuttan atılan kalsiyum miktarını arttırabilir. Bu, özellikle osteoporoz gibi kemik yapısını zayıflatan hastalıklarda olumsuzluklara neden olabilir. Kemik yoğunluğunun azalmasına yol açan veya aldığınız kalsiyum miktarını yakından takip etmenize neden olan bir hastalığınız varsa yeşil çay içmeye başlamadan önce doktorunuza danışmalısınız.<br /><strong>Glokom</strong>: Yeşil çay içmek göz içindeki basıncı arttırıp glokom belirtilerinin şiddetlenmesine neden olabilir.<br /><strong>Gebelik ve Emzirme</strong>: Kafein nedeniyle gebelik ve emzirme döneminde yeşil çay tüketimi önerilmemektedir.<br /><strong>İlaç Kullanımı</strong>: Yeşil çay bazı ilaçlarla etkileşime geçebilir ve bu ilaçların etkisini istenmeyen boyutlarda arttırabilir veya azaltabilir. Aşağıda, yeşil çayla etkileşime geçen bazı ilaçları bulabilirsiniz ancak bu listede yer almayan bir ilaç kullanıyorsanız olası yan etkilerden korunmak için yeşil çayı doktorunuza danışmadan içmemenizi öneririm.<br /><ul><li>Adenozin</li><li>Antibiyotikler</li><li>Doğum kontrol hapları</li><li>Simetidin</li><li>Klozapin</li><li>Dipiridamol</li><li>Disulfiram</li><li>Östrojen takviyeleri</li><li>Antidepresanlar</li><li>Lityum</li><li>Kan ilaçları (inceltici ve pıhtılaşma)</li><li>Tansiyon ilaçları</li><li>Şeker hastalığı ilaçları</li><li>Nikotin bandı</li><li>Pentobarbital</li><li>Riluzole (Rilutek)</li><li>Warfarin (Coumadin)</li><li>Verapamil</li></ul>Sonuç olarak yeşil çay; içerdiği antioksidanlar, vitamin ve mineraller nedeniyle pek çok rahatsızlığın tedavisinde yardımcı olarak içilebilir ve bu hastalıkların belirtilerini hafifletebilir. Ancak bazı durumlarda yeşil çayın zararları da olabileceğini unutmamak gerekiyor. Yeşil çay ile ilgili daha fazla bilgi arıyorsanız <a href="http://www.bitkicaylarininfaydalari.com/yesil-cayin-faydalari/">yeşil çay</a> sayfasında yeşil çayın faydaları, nasıl demlendiği, tarihi ile ilgili detaylı bilgiler bulabilirsiniz.Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13700290151247027480noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7390999941963068680.post-70416901470674814312016-07-20T05:38:00.000-07:002016-07-20T12:03:48.260-07:00Zayıflatan Çaylar<div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Zayıflatma Çayı Almak İçin <span style="color: blue;">Tıklayınız...</span></span></strong></div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;"></span></strong> </div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Zayıflatan Çaylar</span></strong></div><br />Bazı bitki çayları zayıflamanıza yardımcı olabilir ancak sadece çay içerek kilo vermek pek mümkün değil. Diyet yaparken fazla suyun atılması, metabolizmanın hızlanması ve yağ yakılmasının kolaylaşması için bazı bitki çaylarını kullanabilirsiniz ama vücudun kilo kaybetmeye başlaması için gün içinde aldığınız kalorinin mutlaka harcadığınız kaloriden az olması gerekiyor.<a name='more'></a><br />Kilo verme projenizi sadece çay üzerine kurmadıysanız zayıflama yolculuğunuzda size destek olabilecek bitkisel çaylar ve kilo vermeye etkileri hakkında bazı bilgileri bu yazıda bulabilirsiniz.<br /><h2>Zayıflatan Çaylar</h2><strong>Yeşil Çay</strong>: Yeşil çayın zayıflatan çaylar arasında ilk sırada gösterilmesinin nedeni, kafein ile metabolizmayı hızlandırırken içerdiği kateşinler (bir antioksidan çeşidi) vücuttaki yağ oranını azaltması. 35 erkek üzerinde yeşil çayın zayıflama etkisi hakkında yapılan 3 aylık bir araştırmaya göre, düzenli olarak yeşil çay içenlerin içmeyenlere oranla daha fazla kilo (2.5 kiloya 1.3 kilo ortalamasıyla) verdikleri tespit edilmiş.<br />Kilo vermenin yanı sıra, yeşil çay içenlerin kötü kolesterolünde düşme kaydedilmiş. Yeşil çayın zayıflamaya etkisi alanında yapılan araştırmalar oldukça fazla ve hepsinin sonucu ortak “yeşil çay kilo vermeye yardımcı”. Yeşil çayla zayıflama yazısında yeşil çay ve kilo verme hakkında, yeşil çayın faydaları sayfasında ise yeşil çayın diğer faydaları, nasıl demlendiği ve yan etkileri ile ilgili daha geniş bilgiler bulunuyor.<br /><div align="center"><br /><!-- bitki300 --><br /></div><strong>Pu-Erh Çayı</strong>: Puer çayı olarak da bilinen “Pu-Erh” çayı Dr. Mehmet Öz’ün zayıflatan çaylar listesinde ilk sırada yer alıyor. Pu-Erh çayının zayıflamaya etkisi, sabahları içildiğinde yağ hücrelerini küçültmesinden ve uzun dönemde vücuttaki yağ oranını azaltmasından kaynaklanıyor. Çayın adı biraz garip olabilir ancak Dr. Öz dışında pek çok kaynakta “zayıflatıcı çaylar” listelerinde yer alıyor. En azından bir kaç hafta denemeye değer.<br /><strong>Beyaz Çay</strong>: Yine Dr. Mehmet Öz’ün kilo vermek isteyenlere tavsiye ettiği bir diğer çay olan “beyaz çay” gıdalar yoluyla alınan yağın vücut tarafından emilmesini azaltarak depolanmasını önlüyor. Öğle yemeğinde 2 fincan beyaz çay içerek yağın depolanmasını önleyebilirsiniz.<br /><strong>Kuş Otu Çayı</strong>: Hafif müshil etkisi bulunan kuş otu çayı, şişliği önler ve fazla suyun vücuttan atılmasına yardımcı olur. Potasyum ve magnezyum bakımından zengin olan bitki bağırsakları temizleme özelliğine sahip. Akşamüzeri 1 bardak kuş otu çayı içerek mide şişliği ve ödem gibi sorunları azaltabilirsiniz.<br /><strong>Yabanmersini Çayı</strong>: Yabanmersini çayının en büyük özelliği kan şekerini dengeleyerek yemek masasına oturmadan önce açlığınızı hafifletmesi. Akşam yemeğinden önce 1 bardak yabanmersini çayı içerek yemek sırasında aşırıya kaçmadan daha az kaloriyle masadan kalkabilirsiniz.<br /><h2>Diğer Zayıflatan Çaylar</h2><strong>Yerba Mate Çayı</strong>: Mate çayının aktif bileşenlerinden olan “mateine” kafein gibi metabolizmayı hızlandırıyor, dikkati arttırıyor ve vücut sıcaklığını yükselterek normalden daha fazla kalori yakılmasını sağlıyor. Ayrıca “gecikmiş mide boşalması” diye bir etkisi var bu sayede tokluk hissini uzatarak öğünler arasında mide kazıntısını önlüyor. 2001 yılında Danimarka’da 44 aşırı kilolu kişi üzerinde yapılan bir araştırmada düzenli olarak mate çayı içenlerin içmeyenlere oranla yaklaşık %40 daha fazla kilo kaybettikleri belirlenmiş. Mate çayı sayfamızda mate çayının hazırlanışı, kullanım alanları ve yan etkileri hakkında daha ayrıntılı bilgiler bulabilirsiniz.<br /><strong>Tarçın Çayı</strong>: Tarçın çayının termojenik efekti vardır. Bunun anlamı, vücut sıcaklığını yükseltir ve metabolizmanın harcadığı enerjiyi (yaktığı kaloriyi) arttırır. Bunun dışında kan şekerini dengeleyerek iştahı bastırır ve kolesterolü dengeler. Tarçın çayını sadece tarçın kullanarak hazırlayabilir veya hazırladığınız bitki çaylarına toz veya kabuk tarçın ekleyebilirsiniz.<br /><strong>Maydanoz Çayı</strong>: Maydanoz çayının yakılan kaloriyi arttırma veya yağ yakılmasını hızlandırma gibi özellikleri yok. Buna rağmen diyet listelerinde sıkça yer almasının nedeni sindirimi kolaylaştırması ve fazla suyun (ödem) vücuttan atılmasını sağlayarak sizi tartıda 1 adım öne geçirmesi. Maydanozun diğer faydası ise folat, potasyum, kalsiyum, fosfor, C ve A vitaminleri bakımından zengin bir bitki olması.<br /><strong>Zencefil Çayı</strong>: Zencefil çayının en önemli özellikleri mide sakinleştirmesi, bulantıyı alması ve sindirimi kolaylaştırmasıdır. Ayrıca metabolizmayı hızlandırarak kilo vermeye yardımcı olduğu söyleniyor ama bu alanda yapılmış bir çalışma yok. Zayıflamanızı sağlamasa bile faydalı bir içecek olarak tüketilebilir.<br /><h3>Zayıflatan Çay Tarifleri</h3>Yukarıda listelenen çayları tek başına içebilir veya kendi “zayıflama” çayınızı kendiniz yapabilirsiniz. Genel olarak yeşil çay, beyaz çayla veya kabuk tarçınla, zencefil limonla veya yine kabuk tarçınla oldukça iyi gider. Pu-Erh çayının aroması hafiftir ve daha zengin bir tat elde etmek için yabanmersini ile karıştırabilirsiniz. Daha önce yayınladığım metabolizmayı hızlandıran çay yazısında Dr. Mehmet Öz’ün buzlu zayıflama çayı tariflerini bulabilirsiniz.<br /><h3>Dikkat Edilmesi Gerekenler</h3>Bitkiler aynı ilaçlar gibi dikkatli tüketilmelidir çünkü içerdikleri bileşenlerin aşırı tüketilmesi bazı yan etkilere neden olabilir. Örneğin daha hızlı kilo vermek için günde 6-7 bardak yeşil çay içmeye başlarsanız içindeki kafein nedeniyle uykunuzdan olabilirsiniz. Ya da su atacağım diye fazla maydanoz çayı içerseniz vücudunuz susuz kalabilir ve halsizlik yaşayabilirsiniz. Bu gibi sorunları önlemek için bitki çaylarını kararında tüketin. Genel olarak önerilen miktar günde 2-3 bardaktır. Ayrıca düzenli olarak kolesterol, tansiyon, şeker, kan inceltici veya başka bir sağlık sorunu nedeniyle ilaç alıyorsanız bitkisel çaylara başlamadan önce doktorunuza danışmalısınız. Yukarıdaki çayların (zencefil çayı dışında) gebelik ve emzirme dönemlerinde içilmesi önerilmemektedir.<br /><h3>Zayıflama Çayları Hakkında Diğer Bilgiler</h3>Daha önce zayıflama çayları hakkında bir kaç yazı daha yazmıştım. Konu hakkında daha fazla bilgi arıyorsanız bitki çaylarıyla zayıflama, bitkisel zayıflama çayları ve zayıflama çaylarının zararları sayfalarına göz atabilirsiniz. Bu arada eğer zayıflama çayları ile olumlu veya olumsuz deneyimleriniz varsa (marka olanlar değil kendi hazırlayıp kullandıklarınız) bu sayfada yorum olarak paylaşırsanız, deneyimlerinizden bu yazıyı ziyaret edenlerin faydalanmasını sağlayabilirsiniz<br /><br /><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Zayıflatma Çayı Almak İçin <span style="color: blue;">Tıklayınız...</span></span></strong></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13700290151247027480noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7390999941963068680.post-23197768117361839642016-07-20T05:34:00.000-07:002016-07-20T12:03:48.303-07:00Metabolizmayı Hızlandıran Çaylar<div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Metabolizmayı Hızlandıran Çaylar</span></strong></div><br />“Metabolizmayı hızlandırmak” günümüzün en popüler konuları arasında yer alıyor çünkü büyük bir çoğunluk fazla kilolardan kurtulmaya çalışırken düzenli egzersiz yapmak için yeterince vakit ayıramıyor. İşte bu noktada metabolizmayı hızlandıran çay veya yiyecekler devreye giriyor.<br />Çünkü metabolizmanın hızlanması, gün içinde egzersiz yapmadan harcanan kalori miktarını arttırarak zayıflamaya yardımcı oluyor.<a name='more'></a><br />Metabolizma hızlandırıcı çaylar arasında en çok önerilen çaylar yeşil çay, tarçın çayı, mate, oolong ve zencefil çayı.<br />Bu arada aniden “düşük kalori” diyetine başlayanlara küçük bir bilgi vereyim. Normalde 2200 kalori alıyorsanız ve aniden 1300 kalorilik “şok diyete” başlarsanız vücudunuz “açlık” moduna geçer. Açlık modunda vücut “her ihtimale karşı” yağı depolar ve yağ yerine kas kaybetmeye başlayabilirsiniz. Bu yüzden uzmanlar şok diyetlerin yarardan çok zarar vereceği konusunda hem fikirler.<br /><h2>Metabolizmayı Hızlandıran Bitkisel Çaylar</h2><strong>Yeşil Çay</strong>: Yeşil çay’da bulunan ve antioksidan etkisi olan “epiogallocatechin-3-gallat” adlı bileşenin metabolizmayı hızlandırarak yağ yakılmasına yardımcı olduğu yönünde bazı araştırma sonuçları bulunmaktadır.<br />American Journal of Clinical Nutrition’da yayınlanan bir araştırmada ise yeşil çayın metabolizmayı %4’e kadar hızlandırdığı sonucu elde edilmiş. Bunlar dışında, yeşil çay kafein içerir ve kafeinin metabolizmayı hızlandırdığı bilinmektedir.<br />Yeşil çay kilo vermeye, yemeklerden sonra içildiğinde kan şekerinin daha yavaş yükselmesini sağlayarak iştahı azaltmasıyla da yardımcı olabilir. Yeşil çay sayfasında yeşil çay nasıl hazırlanır, sağlığa faydaları, tarihi ve yan etkileriyle ilgili detaylı bilgiler yer alıyor.<br /><div align="center"><br /><!-- bitki300 --><br /></div><strong>Oolong Çayı</strong>: Japonya’da Tokushima Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, oolong çayı metabolizma hızını arttırıyor ve vücudun enerji kaynağı olarak “yağları” kullanmasını sağlayarak fazla yağın atılmasını kolaylaştırıyor. Oolong çayı sayfasında bu çayın nasıl hazırlandığı, diğer faydaları ve yan etkileri hakkında daha fazla bilgi bulabilirsiniz.<br /><strong>Beyaz Çay</strong>: Yeşil çay gibi “epiogallocatechin-3-gallat” bileşeni içeren beyaz çay gıdalar yoluyla alınan yağın vücut tarafından depolanmasını önlüyor. Sonuçları 2009 yılında “Nutrition and Metabolism”de yayınlanan Almanya kaynaklı bir araştırmaya göre beyaz çayı lipoliz’i (yağın çözülüp parçalanması) teşvik ederken adipogenesis’i (yağ dokusunun gelişimi ve şekillenmesi) baskılıyor.<br /><strong>Zencefil Çayı</strong>: Vazodilatör (damar genişleten) etkisi olan zencefil bu sayede genel kan dolaşımını arttırarak vücudun sıcaklığını yükseltiyor (termik etki) ve metabolizmanın hızlanmasını sağlıyor. Zencefil çayının zayıflamak için diğer olumlu etkileri ise sindirime yardımcı olması, kabızlığa iyi gelmesi ve safra üretimini arttırması. “Zayıflama hapı” veya “zayıflama çayı” olarak satılan pek çok ticari üründe zencefili görebilirsiniz.<br /><strong>Tarçın Çayı</strong>: Vücut sıcaklığını yükselten baharatlar arasında yer alan tarçın, metabolizmayı hızlandırarak yağ yakımını arttırır. Tarçın çayını toz veya çubuk tarçından hazırlayabilirsiniz. Tarçın çayı nasıl yapılır ve tarçın çayının faydaları sayfalarında bu baharatla ilgili daha detaylı bilgiler bulabilirsiniz.<br /><strong>Mate Çayı</strong>: Zayıflatan çay başlığı altında satılan ürünlerin belki de en popüler içeriği “mate yaprakları”dır. Güney Amerika’da yetişen aynı adlı ağaçtan üretilen mate çayı uyarıcı bir çaydır ve metabolizmayı hızlandırarak kilo vermeye yardımcı olur.<br /><h2>Metabolizmayı Hızlandıran Çay Tarifleri</h2>Yukarıdaki bitkileri karıştırarak ağız tadınıza uygun bir “zayıflama çayı” hazırlayabilirsiniz. Örneğin çubuk tarçın + taze zencefil veya oolong + yeşil çay ikilisi bence içimi kolay ve tadı rahatsız etmeyen karışımlardır. Özellikle sıcak havalarda serinletici etkisi bulunan ve metabolizmayı hızlandıran aşağıdaki soğuk çay tariflerini Dr. Mehmet Öz öneriyor.<br /><strong>Buzlu Zencefil ve Yeşil Çay Tarifi</strong><br />3 büyük su bardağı suyu kaynattıktan sonra demliği ocaktan alın. 5-6 dilim taze zencefil ve 4 yemek kaşığı yeşil çayı demliğe atın ve 5 dakika kadar demlenmesini bekleyin. Daha sonra zencefil dilimlerini ve yeşil çay yapraklarını süzüp çayın üzerine soğuk su ile ekleyin. 2-3 saat buzdolabında beklettikten sonra içebilirsiniz.<br /><strong>Buzlu Oolong ve Tarçın Çayı</strong><br />Bu çayı hazırlamak için 4 adet çubuk tarçına ve 4 yemek kaşığı oolong çayına ihtiyacınız olacak. 3 su bardağı suyu kaynatıp demliği ocaktan alın. Tarçın ve oolong çayını kaynamış suya atıp 5 dakika demleyip süzün. Sonra üzerine soğuk su ekleyip 2-3 saat dolapta bekletin.<br /><strong>Buzlu Greyfurt ve Mate Çayı Tarifi</strong><br />1 adet greyfurtu kabuklarıyla beraber dilimleyin. 3 su bardağı suyu kaynatıp ocağı kapatın ve greyfurt dilimleriyle 4 yemek kaşığı kurutulmuş mate yapraklarını demliğe atıp 5 dakika demleyin. Süzdükten sonra demliğin kalanını soğuk suyla doldurun ve çayınızı 2-3 saat buzdolabında bekletin.<br /><h3>Uyarılar ve Önlemler</h3>Metabolizmayı hızlandıran bitkilerin çoğu aynı zamanda kafein içermektedir. Aşırı kullanımda çarpıntıya, baş dönmesine, uykusuzluğa ve mide bulantısına yol açabilirler. Bu çayların ve genel olarak bitkisel çayların günde 3 bardaktan fazla içilmesi önerilmemektedir. Herhangi bir nedenle düzeli olarak ilaç kullanıyorsanız (tansiyon, kan inceltici, şeker, depresyon ve diğer ilaçlar) metabolizma hızlandıran çayları içmeye başlamadan önce doktorunuza danışınız. Zayıflama çaylarının zararları sayfasında bu çayların olası yan etkileri hakkında bilgiler bulabilirsinizAnonymoushttp://www.blogger.com/profile/13700290151247027480noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7390999941963068680.post-12696912158712612662016-07-20T05:32:00.000-07:002016-07-20T12:03:48.349-07:00Safran Çayı<div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Safran Çayı Almak İçin <span style="color: blue;">Tıklayınız...</span></span></strong></div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;"></span></strong> </div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Safran Çayı</span></strong></div><br />Safran (Crocus sativus) uzun ömürlü bir bitkidir, mavimsi-mor yaprakları ve ortasında sarı-turuncu bölümleri bulunan çiçekleri sonbahar aylarında açar ve bu çiçekler “tepecik” veya “dil” adı verilen uzun 3 uzun ipliğe benzeyen uzantıya sahiptir.<a name='more'></a><br />Gerçek safran baharatı veya çayı bu “ipliklerden” yapılır. Safranın diğer baharatlara oranla oldukça pahalı olmasının (hatta dünyanın en pahalı baharatı olmasının) nedeni çiçek göbeklerinin elle hasat edilmesi, kurutulması ve paketlenmesidir.<br />Her çiçekte sadece 3 iplik bulunması ve her 1 kilo safran için bu ipliklerden ortalama 20.000 adet gerekmesi safran bitkisinin tarımının ne kadar zahmetli olduğu konusunda bir fikir verebilir.<br />Yağışlı ve ılıman iklimi seven safranın çok yetiştirildiği yerler İspanya, İran Fransa, Hindistan ve Çin’nin bazı bölgeleridir. Ülkemizde Safranbolu’da az miktarda yetiştirilmektedir.<br />Safran çayının ve safran baharatının en sık kullanıldığı alan hafif ve orta dereceli depresyon tedavisidir.<br /><ul><li>Kalp ve damar sağlığını korur</li><li>Kanser tedavisinde kullanılır</li><li>Depresyona iyi gelir</li><li>Göz sağlığını korur</li><li>Sedef hastalığı tedavisinde kullanılır</li><li>Enfeksiyon önleyici özelliği vardır</li></ul><div align="center"><br /><!-- bitki300 --><br /></div><h2>Safran Çayı Nasıl Yapılır?</h2>Safran çayının nasıl hazırlandığına geçmeden önce ülkemizde gerçek safran bulmanın zorluğundan biraz bahsedeyim. Aktarlarda “Alman safranı” veya “sarı safran” olarak satılan baharat genellikle zerdeçaldır. Zerdeçal, özellikle Hint ve Ortadoğu yemeklerinde sık sık kullanılır ve yemeğe verdiği sarı renkle ayırt edilebilir. Gerçek safran ise toz halinde değil, kurutulmuş olarak kırmızı uzun, iplik benzeri bir şekilde satılır. Bu kırmızı ipliklerin gramı 10-20 TL arasındadır ve her aktarda bulunmayabilir. Aşağıdaki galeride yer alan fotoğraflarda gerçek safranın nasıl olması gerektiğini görebilirsiniz. Zerdeçal çayının da sağlığa pek çok faydası vardır ancak safrandan farklı bir bitkidir.<br />1 bardak safran çayı için 6-7 adet safran kullanabilirsiniz. Suyu kaynattıktan sonra 1-2 dakika soğumasını bekleyin ve safranı koyduğunuz bardağa dökün. Suyun rengi amber rengine dönene kadar bekleyin. Genellikle 5 dakika demlemek yeterlidir. Safran çayına çubuk tarçın ve/veya kakule atabilir, şekerle tatlandırabilirsiniz.<br /><h2>Safran’ın Faydaları</h2>Depresyon: Safranın hafif ve orta dereceli depresyon üzerine etkisi alanında yapılan klinik çalışmalarda bu baharatın özellikle hafif dereceli depresyona iyi geldiği belirlenmiş. 40 kişi üzerinde yapılan bir araştırmada, 6 hafta boyunca günde 30 mg safran tüketen depresyon hastalarının depresyona bağlı belirtilerinde azalma gözlemlenmiş. Aynı araştırmalar, safranın adet öncesi sendromu belirtilerinin hafifletilmesinde de kullanabileceği yönünde sonuçlara sahip.<br /><strong>Kalp ve Damar Sağlığı</strong>: Bu konuda yapılan çalışmaların sayısı oldukça yetersiz ancak safran çayının kalp ve damar hastalıklarının tedavisinde geleneksel olarak kullanıldığı biliniyor. Yapılan az sayıda araştırmaya göre safran antioksidan etkisi ile kan basıncını düşürterek damarların ve kalbin aşırı zorlanmasını engelliyor. Hayvanlar üzerinde yapılan bir çalışmada ise kandaki kolesterol ve trigliserid düzeylerinde düşme sağladığı gözlemlenmiş.<br /><strong>Kanser</strong>: Safran’ın sağlıklı hücre gelişimi ve kanser hastalarında bu hücrelerin sağlığını devam ettirmesi üzerinde etkisi olduğu yönünde bazı araştırmalar mevcut ancak bitkinin hangi bileşeninin bunu sağladığı konusunda kesinleşmiş bir bilgi bulunmuyor. Kanserli hücre oluşumunu yavaşlatmasına dair yapılan çalışmalar “umut verici” olarak kabul edilse de daha pek çok araştırmaya ihtiyaç duyulmakta.<br /><strong>Göz</strong>: Yapılan klinik araştırmalarda safran bitkisinin retinaya olan kan akışını arttırıcı özelliği ile retina hasarı, iskemik retinopati ve yaşa bağlı olarak gelişen makula dejenerasyonu tedavisinde kullanılabileceği yönünde sonuçlar elde edilmiş.<br /><strong>Diğer Kullanım Alanları</strong>: Safran çayı geleneksel olarak sedef hastalığı tedavisinde kullanılır. Gerçek safranın ağrıyı hafifletici ve enfeksiyonu önleyici özellikleri bulunmaktadır.<br /><h2>Safran’ın Yan Etkileri</h2>Faydaları gibi yan etkileri konusunda yapılan araştırmaların sayısı yetersizdir. Bazı çalışmalarda gebelik döneminde safran çayı içmenin rahim kanamasına neden olduğu yönünde sonuçlar elde edilmiştir. Bu yüzden gebelik ve emzirme gibi hassas dönemlerde tüketilmesi tavsiye edilmez. Kalp ve damar hastalıkları veya depresyon tedavisi için düzenli olarak ilaç kullananların safran çayı içmeye başlamadan önce doktora danışmaları gerekir. Safran alerjisi oldukça nadir olarak görülür ancak özellikle astım şikayeti olanlarda alerjik etki yarattığı vakalar görülmüştür.<br /><br /><div align="center"><strong><span style="font-size: large;">Safran Çayı Almak İçin </span><span style="color: blue; font-size: large;">Tıklayınız...</span></strong></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13700290151247027480noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7390999941963068680.post-82334100130445645202016-07-20T05:30:00.000-07:002016-07-20T12:03:48.391-07:00Ginseng Çayı<div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Ginseng Çayı Almak İçin <span style="color: blue;">Tıklayınız...</span></span></strong></div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;"></span></strong> </div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Ginseng Çayı</span></strong></div><br />Geleneksel Çin tıbbında binlerce yıldır kullanılan ginsengin, 2’si birbirine benzeyen 3 farklı türü bulunmaktadır.<br />Amerikan ginseng (Panax quinquefolius) ve Asya ginsenginin, bazen Kore ginsengi olarak da adlandırılır (Panax ginseng) yapıları ve aktif maddeleri aşağı yukarı aynıdır ve aynı sağlık sorunlarına karşı kullanılmaktadır.<a name='more'></a><br />Diğer yandan Sibirya ginsengi (Eleutherococcus senticosus) tamamen farklı bir bitkidir ve diğer ginseng türleriyle farklı bileşenlere sahiptir.<br />Ülkemizde satılan ginseng ve ginseng ürünlerinin (toz, tablet gibi) çoğunluğu Amerikan veya Asya ginsenginden elde edilmektedir. Kore ginsengi “kırmızı ginseng” olarak da bilinir.<br />Ginseng çayı, pek çok farklı rahatsızlığın tedavisinde kullanılmakla birlikte asıl olarak fiziksel ve zihinsel yorgunluğa karşı etkilidir.<br /><ul><li>Bağışıklık sistemini güçlendirir</li><li>Kan şekerini düşürür</li><li>Hipertansiyon tedavisinde kullanılır</li><li>İştah açar</li><li>Sindirime yardımcı olur</li><li>Stresi hafifletir</li><li>Astım belirtilerini hafifletir</li><li>Kötü kolesterolü düşürür</li><li>Baş ağrısına iyi gelir</li><li>Mide ülserine iyi gelir</li><li>Hafızayı güçlendirir</li><li>İlaçların olumsuz etkisine karşı karaciğeri korur</li><li>Adet döneminde rahatlatıcı etkisi vardır</li></ul><div align="center"><br /><!-- bitki300 --><br /></div>Ginseng çayı ve genel olarak ginseng bitkisinin kökü “adaptogen” olarak kabul edilir. Bu alanda yapılmış bilimsel araştırma sayısı oldukça azdır ancak “adaptogen” özelliği vücudun fiziksel ve ruhsal strese adapte olmasını ve bu durumlarda normal fonksiyonlarını yerine getirmesine yardımcı olur.<br /><h2>Ginseng Çayı Nasıl Yapılır?</h2>Ginseng çayı yapmak için öncelikle zencefile benzeyen ginseng kökünü ince dilimler halinde hazırlamanız gerekiyor. Bazı kaynaklarda ginseng çayı için bitkiyi rendelemek gerektiği yazıyor ancak hem dilimle hem rendelenmiş ginsengle çay hazırlamak mümkün. Başlangıç olarak 2 büyük bardak (kupa) çay için 1 yemek kaşığı rendelenmiş ginseng veya 4-5 ince dilim ginseng kullanabilirsiniz. Daha sonra demine ve tadına göre bu miktarları değiştirebilirsiniz.<br />Çayı hazırlamak için “metal çay demleme topu” kullanabilirsiniz. Demleme topunuz yoksa ginsengi bardağa koyun, suyu kaynattıktan sonra ocaktan alın ve 2 dakika soğumasını bekleyin. Hafifçe soğuduktan sonra bardağa dökün. Yaklaşık 5 dakika demledikten sonra süzüp içebilirsiniz. Daha uzun bekletirseniz çayınız daha demli olacaktır. Suyu hafifçe soğutmadan kaynar olarak bardağa dökmeyin. Kaynar su ginsengin faydalı içeriğini önemli oranda azaltır. Ginseng çayını balla tatlandırabilir veya aynı şekilde demlenen yeşil çayla karıştırarak içebilirsiniz.<br />Piyasada ginseng tozu, paketlenmiş ginseng dilimleri ve poşet ginseng çayı bulabilirsiniz. Daha önce toz ginsengle hazırlamadım ancak dilimlere göre daha yoğun olduğundan 1 büyük bardak çay için 1 çay kaşığı toz ginseng kullanarak deneme yapabilirsiniz. Çayın demine göre miktarı azaltabilir veya arttırabilirsiniz.<br /><h2>Ginsengin Sağlığa Faydaları</h2><strong>Bağışıklık Sistemi</strong>: Asya ginsengi bağışıklık sistemini güçlendirir ve vücudun bakterilere, enfeksiyonlara karşı direncini arttırır. Bu konuda yapılan bazı çalışmalar ginsengin bağışıklık sistemindeki hücre sayısını arttırdığı yönünde sonuçlara sahiptir.<br /><strong>Kalp Sağlığı</strong>: Antioksidan etkisi bulunan ginseng çayı DNA hasarına neden olabilen serbest radikallere karşı koruma sağlıyor. Vücudumuzda bulunan serbest radikaller aynı zamanda kalp hastalıkları, diyabet ve pek çok diğer hastalığın riskini arttırdığı için düzenli olarak ginseng kullanmak bu risklerin azalmasına yardımcı olabilir.<br /><strong>Kan Basıncı</strong>: Ginsengin kan basıncını düşürdüğü yönünde yapılan açıklamalar iki farklı yönde. Bazı uzmanlar ginsengin yüksek tansiyon tedavisinde olumlu etkisi olduğunu belirtirken bazı çalışmalar ginsengin kan basıncını yükselttiğini belirtiyor. Bu nedenle ginsengi tansiyon için kullanmak istiyorsanız en güvenli yöntem önce doktorunuza danışmanız olacaktır.<br /><strong>Tip 2 Diyabet</strong>: Amerikan ginsenginin diyabet üzerine etkileri konusunda daha fazla bilimsel çalışma sonucu bulunmakla birlikte aşağı yukarı aynı bileşenlerden oluşan Asya ginsenginin de tip 2 diyabet hastalarında kan şekeri düzeyinin korunmasına yardımcı olduğu kabul edilmektedir. Tabii düzenli olarak diyabet ilacı kullananların ginsengin olası yan etkilerinden korunmak adına önce doktora danışması daha doğru olacaktır.<br /><strong>Zihinsel Performans</strong>: Ginseng çayı içenler veya ginseng tableti kullananlar genellikle daha kolay konsantre olabildiklerini ve kendilerini daha “uyanık” hissettiklerini söylemektedir. Çalışmalar Asya ginsenginin konsantrasyonu arttırdığı, hafızayı güçlendirdiği ve beyin fonksiyonlarını geliştirdiği yönünde sonuçlara sahiptir. Bazı araştırmalar Asya ginsengi ve Ginkgo bilboa karışımının zihin üzerinde daha olumlu etkilere sahip olduğunun altını çizmektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalardan elde edilen bilgiler ise Asya ginsenginin ilerlemiş Alzheimer hastalarında belleğin korunması için kullanılabileceği yönündedir.<br /><strong>Fiziksel Dayanıklılık</strong>: Atletlerin fiziksel dayanıklılığı arttırmak için sık sık Amerikan ginseng kullandıkları biliniyor. Sürekli yorgunluk şikayeti olan 332 kişi üzerinde yapılan bir araştırmada ise Asya ginsenginin yorgunluğu önemli ölçüde azalttığı belirlenmiş.<br /><strong>Doğurganlık ve Erektil Disfonksiyon</strong>: Asya ginsenginin cinsel performansı arttırdığı yönünde yaygın bir inanış olsa da bunu destekleyecek araştırma sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. 46 erkek üzerinde yapılan bir araştırmada ginsengin sperm sayısını arttırdığı 60 erkekle yapılan bir diğer araştırmada ise ginsengin cinsel dürtüyü arttırdığı ve sertleşme problemini azalttığı belirlenmiş.<br /><strong>Kanser</strong>: 5 yıl boyunca 4634 kişinin izlenmesi sonucu elde edilen bilgilere göre ginseng akciğer, karaciğer, pankreas, yumurtalık ve mide kanseri riskini azaltıyor. Ancak takip edilen kişilerin beslenme alışkanlıkları birbirinden farklı olduğu için ginsengin kanser riskini ne kadar azalttığı konusunda kesin rakamlar mevcut değil.<br /><strong>Menopoz Belirtileri</strong>: Asya ginsenginin menopoz belirtilerini hafiflettiği, ruh halini yukarı taşıdığı yönünde çeşitli araştırma sonuçları bulunmaktadır.<br /><h2>Ginsengin Yan Etkileri</h2>Ginseng, diğer bitkiler gibi bazı yan etkilere yol açabilir. Uykusuzluk ve sinirlilik hali en sık görülen yan etkileridir. Kan basıncının yükselmesi, kaygı, ishal, kusma, baş ağrısı, burun kanaması, meme ağrısı, vajinal kanama gibi yan etkileri nadir olarak görülür.<br />Yüksek kan basıncı şikayeti bulunanlar doktora danışmadan ginseng çayı ve diğer ginseng ürünlerini kullanmamalıdır. Mani riskini arttırabileceğinden bipolar bozukluğu olanların ginseng kullanması önerilmez. Romatoid artrit, lupus, ve Crohn hastalığı gibi bağışıklık sistemine bağlı hastalıkları bulunanlar ginseng kullanmaya başlamadan önce doktora danışmalıdır. Bazen vajinal kanamaya yol açan ginsengin hamile ve emziren kadınlar tarafından kullanılması güvenli değildir. Kan inceltici özelliği bulunan ginseng herhangi bir cerrahi müdahaleden en az 10 gün önce bırakılmalıdır.<br />Ginseng çayı veya ginseng tabletleri aşağıdaki ilaçlarla etkileşime geçerek bu ilaçların etkisini azaltabilir ya da istenmeyen boyutlarda arttırabilir.<br /><ul><li>Tansiyon ilaçları</li><li>Kalp ilaçları</li><li>Kan inceltici ilaçlar</li><li>Kafein</li><li>Diyabet ilaçları</li><li>Su hapları</li><li>Uyarıcı ilaçlar</li><li>Bağışıklık sistemi ilaçları</li></ul>Herhangi bir sağlık koşulu nedeniyle düzenli olarak ilaç kullanıyorsanız ginseng çayı ve diğer bitkisel çayları kullanmaya başlamadan önce lütfen doktorunuza danışın.<br /><br /><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Ginseng Çayı Almak İçin </span><span style="color: blue; font-size: large;">Tıklayınız...</span></strong></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13700290151247027480noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7390999941963068680.post-75982335297717667682016-07-20T05:29:00.000-07:002016-07-20T12:03:48.431-07:00Rooibos Çayı<div style="text-align: center;"><span style="font-size: large;"><strong>Rooibos Çayı Almak İçin <span style="color: blue;">Tıklayınız...</span></strong></span></div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;"></span></strong> </div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Rooibos Çayı</span></strong></div><br />Ülkemizde “kırmızı çay ve kızıl çay” olarak bilinen rooibos çayı, Güney Afrika’ya özgü “kızıl çalı”dan (Aspalathus linearis) elde edilmektedir.<br />Kızıl çalı baklagiller ailesindendir ve Güney Afrika’da tüketilen en popüler çaylar arasında yer almaktadır.<a name='more'></a><br />Demlendiğinde kırmızı olan çayın okside edilmeden üretilen ve tat olarak olmasa da mineral bakımından daha zengin yeşil versiyonu da bulunmaktadır.<br />Kırmızı rooibos çayı tatlıdır, yeşil rooibos çayının tadı ise daha çok ot tadına benzer. Antioksidan bakımından oldukça zengin olan rooibos çayında kafein yoktur ve tanen oranı oldukça düşüktür.<br /><h2>Rooibos Çayının Faydaları</h2>Rooibos çayının en önemli özelliği antioksidan bakımından zengin olması ve siyah çay ya da yeşil çay gibi kafein içermemesidir. Geleneksel olarak sinirleri yatıştırmak, bebeklerde kolik tedavisi, astım, alerjilere karşı ve sindirim sorunları için kullanılır.<br /><div align="center"><br /><!-- bitki300 --><br /></div><strong>Kanser</strong>: Rooibos çayında bulunan polifenoller oldukça güçlü antioksidanlardır ve hücre zarlarının korunmasına yardımcı olur. 2009 yılında Gıda ve Kimyasal Toksikoloji’de (Food and Chemical Toxicology) yayınlanan araştırmada rooibos çayının, siyah çay ve yeşil çayla birlikte kanserli tümörlerin boyutunun küçültülmesinde etkili olduğu belirlenmiş.<br /><strong>Kolesterol</strong>: Güney Afrika’da yapılan bir diğer araştırmada, 6 hafta boyunca her gün rooibos çayı içen 40 kişinin vücudu kalp hastalıklarına, kansere ve yaşlanmanın olumsuz etkilerine karşı koruyan “glutatyon” seviyelerinde yükselme belirlenmiş. Aynı zamanda bu kişilerin LDL kolesterolünde önemli ölçüde düşüş kaydedilmiş. Ek olarak iyi kolesterol olarak HDL kolesterol seviyeleri yükselmiş. Araştırma sonuçları 2010 yılının Eylül ayında Etnofarmakoloji Dergisi’nde (Journal of Ethnopharmacology) yayınlanmış.<br /><strong>Alzheimer Hastalığı</strong>: Antioksidanların Alzheimer hastalığından korunma ve hastalığın gelişimini yavaşlatmadaki önemi biliniyor. Bu konuda Ohio Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada, rooibos bitkisinde bulunan “nothofagin”nin sinir ve beyin fonksiyonu üzerinde koruyucu etkiye sahip olduğu belirtiliyor.<br /><strong>Kolik</strong>: Rooibos çayı, Güney Afrika’da geleneksel olarak bebeklerde kolik tedavisinde kullanılmaktadır. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarla desteklenen bu kullanım şekli için daha çok araştırmaya ihtiyaç duyulmakla birlikte “Uluslararası Pediatri” (Pediatrics International) dergisinde sonuçları yayınlanan bir çalışmaya göre rooibos çayının düzenli kullanımı çocuklarda herhangi bir yan etkiye neden olmuyor.<br /><strong>Sindirim</strong>: Bu konuda yapılmış bir bilimsel çalışma yok ancak rooibos çayı hazımsızlık, mide yanması, bulantı ve kusma gibi sindirim sorunlarına karşı popüler olarak kullanılmakta. Ayrıca mide ülseri bulunanlar rooibos çayının ülser belirtilerini hafifletmek için kullanıyor.<br /><strong>Diş Sağlığı</strong>: Rooibos çayında bulunan kalsiyum (100ml’de 0.54mg), florid (100ml’de 0.11mg) ve manganez (100ml’de 0.02mg) sağlıklı dişler ve kemikler için uzmanların önerdiği minerallerdir. Rooibos ayrıca sodyum, potasyum, demir ve bakır minerali içerir.<br /><strong>Cilt Hastalıkları</strong>: Rooibos çayı harici olarak cilt yüzeyinde görülen çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Çinko bakımından zengin olan bitki uçuk, aft (gargara olarak kullanıldığında), hafif yanıklar, pişik, cilt tahrişine karşı ve egzamanın kaşıntı, cilt kuruluğu gibi belirtilerini hafifletmek için kullanılan etkili doğal ürünler arasında yer alıyor.<br />Rooibos çayı ayrıca sinirleri yatıştırmak, uykusuzluk, hafızayı güçlendirmek ve kalp sağlığını korumak için tüketilen çaylar arasında yer almaktadır.<br /><h2>Rooibos Çayı Nasıl Yapılır?</h2>Rooibos çayı hazırlamak için büyük bardak başına 1 çay kaşığı kurutulmuş rooibos ölçüsünü kullanabilirsiniz. Bu ölçü hem kırmızı hem de yeşil rooibos çayı için geçerlidir. Suyu kaynattıktan sonra ocağı kapatın ve çayı kaç kişilik hazırlıyorsanız o kadar otu demliğe atın ve demliğin kapağını kapatın. 5 dakika demlenmesini bekledikten sonra süzüp içebilirsiniz. Kırmızı olan rooibos çayı yeşil rooibos çayına göre daha tatlıdır ancak Güney Afrika’da geleneksel olarak şeker ve süt karıştırılarak içilir. Çayın tadını değiştirmek için limon veya balda kullanabilirsiniz.<br /><h2>Rooibos Çayının Yan Etkileri</h2>Genel olarak güvenli kabul edilen bitki çayları arasında yer alan rooibos çayının aşırı tüketimi bazı yan etkilere neden olabilmektedir. Yeşil ve siyah çaya oranla daha az “tannik asit” içermesine rağmen demirin vucut tarafından emilimini olumsuz yönde etkileyebileceği için özellikle demir eksikliği anemisi olan kişilere önerilmez. Kanser tedavisi gören kişilerde bazı enzimlerin üretimini tehlikeli boyutlarda arttırabilir. Antioksidan bakımından zengin rooibos çayı antioksidan takviyesi kullananlar tarafından tüketilmemelidir. Hormona duyarlı meme kanseri gibi kanser türlerinin tedavisinde kullanılması bitkinin östrojenik aktivitesi nedeniyle önerilmemektedir. Gebelik ve emzirme döneminde kullanımı ve olası yan etkileri hakkında herhangi bir araştırma bulunmamaktadır.<br /><br /><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Rooibos Çayı Almak İçin </span><span style="color: blue; font-size: large;">Tıklayınız...</span></strong></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13700290151247027480noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7390999941963068680.post-5605993770051370382016-07-20T05:26:00.000-07:002016-07-20T12:03:48.474-07:00Rezene Çayı<div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Rezene Çayı Almak İçin <span style="color: blue;">Tıklayınız...</span></span></strong></div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;"></span></strong> </div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Rezene Çayı</span></strong></div><br />Tat bakımından dereotuna benzeyen rezene, Pakistan ve Hint mutfağı başta olmak üzere pek çok ülke mutfağında yaygın olarak kullanılan popüler bir baharattır.<br />Rezene çayı geleneksel olarak hazımsızlık, mide krampları, sindirim sorunları, ateş ve bebeklerde kolik tedavisinde kullanılır.<a name='more'></a><br />Rezene tohumlarının özellikle mineral bakımından zengin olması, bu baharatla hazırlanan çayın soğuk algınlığı, grip ve halsizliğe karşı içilmesini sağlamaktadır.<br />Pek fazla bilinmeyen ancak oldukça etkili bir diğer kullanım alanı ise şiş gözler içindir. Rezene çayına batırılmış pamuğu gözlerinizin üzerine koyup 15 dakika kadar beklerseniz şişlik önemli ölçüde azalır.<br /><h2>Rezene Çayının Faydaları</h2>Rezene çayı genel olarak hazımsızlık, mide ağrısı, gaz ve sindirime bağlı diğer problemler için içilebilir. Ancak rezene çayının, diğer bitki çaylarında olduğu gibi, fazla tüketiminin bazı yan etkileri olabileceğini unutmayın. Örneğin doğum kontrol hapı kullananların, östrojen takviyesi alanların rezene ürünleri kullanması, bu ilaçların vücut tarafından emilimini olumsuz yönde etkilediği için önerilmemektedir.<br />Herhangi bir rahatsızlık nedeniyle düzenli olarak ilaç kullanıyorsanız, rezene çayı içmeye başlamadan önce doktorunuza danışmanızı öneririm.<br /><div align="center"><br /><!-- bitki300 --><br /></div><strong>İştah</strong>: Rezene çayının direkt olarak iştahı azaltma gibi bir özelliği yoktur ancak “Etnofarmakoloji Dergisi”nin 2009 yılında yayınladığı bir araştırmaya göre rezene çayı mide ülseri hastalarında, hastalığa neden olan bakteriyle savaşarak, ülserin belirtilerinden biri olan sürekli açlık hissini azaltıyor.<br /><strong>Adet Sancısı</strong>: Bitkinin spazmları azaltan özelliği, kasılmalar nedeniyle meydana gelen adet sancılarını hafifletmek için kullanılabilir. Ayrıca adet öncesi sendromu belirtilerinden olan gerginliği almak için günde 1-2 bardak rezene çayı içebilirsiniz.<br /><strong>Şiş Gözler</strong>: Rezene gözlerdeki şişliği almak için birebirdir. Rezene çayını demledikten sonra süzün ve ılıyana kadar bekletin. Daha sonra pamukla veya temiz bir havluyla alıp gözlerinizin üzerine yerleştirin. 15-20 dakika bekletmeniz şişliğin inmesi için yeterli olacaktır.<br /><strong>Anne Sütü</strong>: Rezene çayının anne sütünü arttırdığı konusunda bir bilimsel araştırma bulunmuyor ancak farklı toplumlarda geleneksel olarak emziren anneler tarafından kullanılmaktadır.<br /><strong>Mide Krampları</strong>: Rezene çayını adet kramplarında olduğu gibi sindirimle ilgili mide krampları içinde kullanabilirsiniz. Rezene çayı mide krampları dışında gaz, hazımsızlık ve ishale karşı içilebilir.<br /><strong>Enfeksiyon</strong>: Potasyum, kalsiyum ve diğer mineraller bakımından zengin olan rezene ateşi düşürmek ve enfeksiyonlara karşı vücudun direncini arttırmak için kullanılabilir.<br /><strong>Kolik</strong>: Bebeklerde ve çocuklarda kolik tedavisi için yaygın olarak kullanılan rezene çayı kolik belirtilerini azaltarak bebeğin rahatlamasına yardımcı olur. Bebeğiniz için hazırlayacağınız rezene çayı için 1 çay kaşığının 1/3’ü kadar rezeneyi kaynatmanız yeterli olacaktır. Çay iyice soğuduktan sonra içirebilirsiniz.<br /><strong>Kilo Kaybı</strong>: Rezene çayının yağ yakılmasını hızlandıran bir özelliği bulunmamakla birlikte, idrar söktürücü özelliği vücutta tutulan fazla suyun daha hızlı atılmasına yardımcı olur.<br /><h2>Rezenenin Besin Değerleri</h2>1 yemek kaşığı kurutulmuş rezene tohumu (rezene baharatı);<br /><ul><li>Günlük kalsiyum ihtiyacının %7’sini</li><li>Demir ihtiyacının %6’sını</li><li>Magnezyum ihtiyacının %6’sını</li><li>Fosfor ihtiyacının %3’ünü</li><li>Potasyum ihtiyacının %3’ünü</li><li>Çinko ihtiyacının %1’ini</li><li>Bakır ihtiyacının %3’ünü</li><li>Manganez ihtiyacının %19’unu</li><li>C vitamini ihtiyacının %2’sini</li><li>Tiamin ihtiyacının %2Sini</li><li>Niasin ihtiyacının %2’sini karşılar</li></ul>Rezene çayı sayfamızda rezene çayının kullanıldığı durumlar ve sağlık sorunları, rezene çayının nasıl demlenmesi gerektiği ve yan etkileri ile ilgili daha fazla bilgi bulabilirsiniz<br /><br /><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Rezene Çayı Almak İçin </span><span style="color: blue; font-size: large;">Tıklayınız...</span></strong></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13700290151247027480noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-7390999941963068680.post-55179094501279435042016-07-20T05:24:00.000-07:002016-07-20T12:03:48.509-07:00Zencefil Çayı<div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Zencefil Çayı Almak İçin <span style="color: blue;">Tıklayınız...</span></span></strong></div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;"></span></strong> </div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Zencefil Çayı</span></strong></div><br />Özellikle sindirime bağlı bazı rahatsızlıklara iyi gelen zencefil çayını, taze kök zencefilden veya toz zencefilden hazırlayabilirsiniz. Taze zencefil kullanacaksanız; 1 büyük bardak zencefil çayı için 15-20 gram yeterli olacaktır. Taze zencefili iyice yıkadıktan sonra sert kabuğunu temizleyin.<br />Kaynamış suyun içine atmak için zencefili ince ince dilimleyebilir ya da rendeleyebilirsiniz.<br />Çayı demlemek içinse yine iki seçeneğiniz var; eğer suyu kettle’da kaynatırsanız zencefili bardağa koyup üstüne sıcak su dökebilir, suyu tencerede kaynatırsanız taze zencefili tencereye atabilirsiniz. Her iki yöntemde de 10 dakika kadar demlenmesini beklemelisiniz.<br />Demleme süresi uzarsa çayın tadı biraz acılaşabilir. Çayınızı tatlandırmak için 1 adet ince kesilmiş limon dilimi veya 1 çay kaşığı bal kullanabilirsiniz.<br /><div align="center"><br /><!-- bitki300 --><br /></div>Çayı toz zencefilden hazırlayacaksanız çayın acı olmaması için koyacağınız miktara dikkat etmelisiniz. Genellikle toz zencefil için hazırlanan çayın içimin keyifli olması için 1 adet siyah poşet çay kullanılması önerilmektedir. Ancak çayınızı sadece toz zencefil kullanarak da hazırlayabilirsiniz.<br />1 büyük bardak için yarım çay kaşığı zencefil tozu yeterli olacaktır. Kaynamış suyu bardağa aldıktan sonra toz zencefili atıp iyice karıştırın ve 4-5 dakika demlenmesini bekleyin.<br />Ağız tadınıza göre toz zencefil miktarını arttırıp azaltabilirsiniz. Toz zencefil ile hazırlanan çay, taze zencefile göre daha yoğun bir tada sahiptir. Bal veya limonla çayınızı tatlandırabilirsiniz.<br /><h2>Zencefil Çayı Neye İyi Gelir?</h2>Limonlu zencefil çayı, zencefilde bulunan “zingiber” bileşeni ve limondaki “pektin” ile bakteriyel enfeksiyonların yayılmasını önlemeye yardımcı olur. Genellikle gıdalar yoluyla vücuda giren ve ateş, bulantı, kusma, ishal, kas ağrısı gibi belirtileri olan bu bakterilere karşı günde 3 bardak limonlu zencefil çayı içebilirsiniz.<br />Zencefil çayı geleneksel olarak grip belirtileri hafifletmek için kullanılmaktadır. Çayınıza bir iki damla taze limon suyu eklemek etkisini arttıracak ve hastalıktan daha kısa sürede kurtulmanızı sağlayacaktır. Boğaz ağrısı, öksürük, tıkalı sinüsler için zencefil çayı içebilirsiniz.<br />Çin başta olmak üzere pek çok kültürde dikkati arttırmak ve duygu halini yukarı taşımak için tüketilen zencefil çayı dopamin ve serotonin seviyelerini olumlu yönde etkiler. Bu özelliği ile, kaygı ve hafif depresyona karşı önerilen bitkisel çaylar arasında yer almaktadır.<br />Zencefil içinde bulunan “gingerol” adlı bileşen kabızlık tedavisinde oldukça etkilidir. Düzenli olarak zencefil çayı içmek bağırsak hareketini arttırır ve tuvalete çıkmayı kolaylaştırır. Ayrıca mide bulantısı, ishal gibi rahatsızlığı bulunanlar zencefil çayı içebilirler. Zencefil kökü ve özü hamilelikte yaşanan sabah bulantıları için önerilmektedir. Ancak tedbiri elden bırakmamak adına düzenli olarak zencefil çayı içmeye başlamadan önce doktorunuza danışmalısınız.<br />Zencefil çayı kan dolaşımını arttırır ve kötü kolesterolü düşürmeye yardımcı olur. Yüksek kolesterole bağlı kalp hastalıklarına karşı koruma sağladığı düşünülmektedir.<br />Zencefil çayı sayfamızda zencefil çayının kullanıldığı rahatsızlıklar ve yan etkileri hakkında daha fazla bilgi bulabilirsiniz.<br /><h2>Çiğ Zencefilin Besin Değerleri</h2>100 gram taze zencefil kökü;<br /><ul><li>Günlük besin lifi ihtiyacının %8’ini</li><li>Günlük C vitamini ihtiyacının %8’ini</li><li>Günlük demir ihtiyacının %3’ünü</li><li>Günlük kalsiyum ihtiyacının %2’sini</li><li>Günlük E vitamini ihtiyacının %1’ini</li><li>Günlük B6 vitamini ihtiyacının %8’ini</li><li>Günlük folat ihtiyacının %3’ünü</li><li>Günlük magnezyum ihtiyacının %11’ini</li><li>Günlük selenyum ihtiyacının %1’ini</li><li>Günlük bakır ihtiyacının %11’ini</li><li>Günlük çinko ihtiyacının %2’sini</li><li>Günlük fosfor ihtiyacının %3’ünü karşılar.</li></ul>Aynı miktarda zencefil sadece 80 kaloridir ve fazla tüketimi çeşitli sağlık sorunlarına neden olan kolesterol ve sodyumdan çok az içerir<br /><br /><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Zencefil Çayı Almak İçin </span><span style="color: blue; font-size: large;">Tıklayınız...</span></strong></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13700290151247027480noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7390999941963068680.post-28855867734841084552016-07-20T05:23:00.000-07:002016-07-20T12:03:48.548-07:00Sarımsak Çayının Faydaları<div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Sarımsak Çayı Almak İçin <span style="color: blue;">Tıklayınız...</span></span></strong></div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;"></span></strong> </div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Sarımsak Çayının Faydaları</span></strong></div><br />Genellikle güçlü kokusu nedeniyle yemekten kaçındığımız sarımsağın, saç bakımından kalp hastalığı riskini düşürmeye kadar pek çok faydası vardır.<br />Sarımsak aynı zamanda doğal bir antibiyotiktir. Alerjilere karşı vücudun direncini arttırır, kan şekeri düzeyinin korunmasına yardımcı olur, yüksek tansiyonu ve kolesterolü düşürür.<a name='more'></a><br />Bu faydaları ile farklı kültürlerde yüzlerce yıldır sağlık sorunlarına karşı en sık kullanılan doğal ürünler arasında ilk sıralarda gelmektedir.<br />Hazırlaması oldukça kolay olan sarımsak çayı ise vücudun toksinlerden temizlenmesine yardımcı olurken sindirim sorunlarına iyi gelir.<br /><ul><li>Kalp sağlığını korunmasına yardımcı olur</li><li>Vitamin ve mineraller bakımından zengindir</li><li>Zararlı mide parazitlerinin temizlenmesine yardım eder</li><li>Sindirim sistemini temizler</li><li>Gazın giderilmesini sağlar</li><li>Sinüsleri açar</li><li>Çayın buharı bronşitin etkilerini hafifletir</li><li>Gribe iyi gelir</li><li>Enfeksiyonlara karşı vücudun direncini arttırır</li></ul><div align="center"><br /><!-- bitki300 --><br /></div><h2>Sarımsak Çayı Nasıl Yapılır?</h2>1 büyük çay bardağı sarımsak çayı yapmak için; bardak dolusu su ile 1.-1.5 diş sarımsağı kaynatın. Su kaynar kaynamaz ateşten alın. Biraz ılıdıktan sonra 1 çay kaşığı organik bal ve çeyrek limon suyu ekleyip içebilirsiniz. Kaynar suya bal karıştırmayın. Her bardak için suya 1-1.5 diş sarımsak atmak yeterli olacaktır. Artan sarımsak çayını 1-2 gün buzdolabında, hava almayan bir şişede ya da kavanozda saklayabilirsiniz.<br /><h2>Sarımsağın Faydaları</h2>Çiğ sarımsak, sarımsak özü, sarımsak çayı ve tabletleri farklı hastalıkların tedavisine yardımcı olması amacıyla kullanılmaktadır. Bazı faydaları hakkında bilimsel çalışma sonuçları bulunmasına karşın bazı yararları hakkında geleneksel kullanım dışında herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. Sarımsak çayı ve çiğ sarımsak en çok, soğuk algınlığı gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı kullanılır. Yüksek oranda “allicin” içeren çiğ sarımsak antiviral ve anti bakteriyel özelliklere sahiptir. Özellikle kış aylarında düzenli olarak sarımsak tüketmek bulaşıcı hastalıklara karşı vücudun direncini arttırır.<br />Sarımsağın kolesterole etkisi alanında yapılan çalışmalar birbiriyle zıt sonuçlara sahiptir ancak halk arasında kolesterolü düşürmek için sık sık kullanılır. Bazı araştırmalar çiğ sarımsağın HDL (iyi kolesterolü) yükselttiği, damar sertliğini önlediğini ve kalp hastalıkları riskini azalttığının altını çizmektedir. Ancak bu alanda daha çok araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Damar sertliği veya herhangi bir kalp rahatsızlığı nedeniyle düzenli olarak ilaç kullanıyorsanız düzenli olarak sarımsak takviyesi almadan önce doktorunuza danışın.<br />Vücudumuzda bulunan ve uygun ortamda (hava kirliliği, radyasyon, aşırı güneş ışığı, stres, sigara…) hücre yapısına zarar veren serbest radikalleri, sarımsağın antioksidan etkisiyle kontrol altında tutmak mümkündür. Bazı uzmanlar sarımsağın bu özelliğinin gırtlak, mide, meme ve prostat kanseri riskini azalttığını belirtmektedir.<br />Yüksek vitamin ve mineral içeriğiyle genel sağlığımıza katkıda bulunur. 3 diş sarımsak; günlük C vitamini ihtiyacının %5’ini, kalsiyum ihtiyacının %2’sini, demir ihtiyacının %1’ini, B6 vitamini ihtiyacının %6’sını karşılar. Sarımsak ayrıca tiamin, riboflavin, magenzyum, fosfor, potasyum, çinko, bakır, omega-3, omega-6, manganez ve selenyum içerir.<br /><h2>Sarımsak Çayı Zayıflatır mı?</h2>Angelina Jolie’nin “zayıflama sırrı” olarak önerilen ve satılan sarımsak çayı belki içinde bulunan “allicin” adlı bileşenle yağların daha çabuk çözünmesine yardımcı olabilir ancak zayıflama konusunda mucize bir içecek değildir. Angelina Jolie’nin formunu korumak için günde 2-3 saat yoga yaptığını, hiç et tüketmediğini, sadece çiğ sebze ve meyvelerle beslendiğini unutmamak lazım.<br /><h2>Sarımsağın Yan Etkileri</h2>Kan pıhtılaşması sorunu olanlar ve düzenli olarak kan inceltici ilaç kullananların sarımsak tüketmesi önerilmemektedir. Sarımsağı sadece tablet olarak kullansanız bile mide bulantısına, kusmaya, ishale yol açabilir. Tansiyonu düşürücü etkisi ile baş dönmesine neden olabilir. Tansiyon ilacı kullananlar ilacın etkisini istenmeyen boyutlarda arttırabileceği için sarımsak tüketmeye başlamadan önce doktora danışmalıdır. Fazla sarımsak yemek aşırı ter ve ağız kokusuna neden olabilir.<br /><br /><div align="center"><strong><span style="font-size: large;">Sarımsak Çayı Almak İçin </span><span style="color: blue; font-size: large;">Tıklayınız...</span></strong></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13700290151247027480noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7390999941963068680.post-34318825632829805182016-07-20T05:21:00.000-07:002016-07-20T12:03:48.591-07:00Depresyona İyi Gelen Çaylar <div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Depresyona İyi Gelen Çay Almak İçin <span style="color: blue;">Tıklayınız...</span></span></strong></div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;"></span></strong> </div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Depresyona İyi Gelen Çaylar</span></strong> </div><br />Zaman zaman hepimiz depresif hissedebiliriz. Havanın erken kararması, bir yakınımızla kavga etmek, maddi sıkıntılar, sağlık sorunları ve daha yüzlerce neden, uzun süreli mutsuzluğa ve hafif dereceli depresyona yol açabilir. Bence önemli olan depresyonda olduğumuzu fark edebilmek ve buna karşı tedbir alabilmek. Bazı bitki çayları, bu noktada bize yardımcı olabilir.<a name='more'></a><br />Bazı çaylar sadece kokusuyla, tadıyla keyfinizi biraz da olsa yerine getirebilir. Bazı bitkisel çaylar ise uykuya geçişi kolaylaştırarak, sıkıntılı düşünceler nedeniyle bozulan uyku düzeninizi tekrar rayına oturtabilir. Sarı kantaron ve papatya çayı gibi sinir sistemini etkileyerek ruh halini yükselten çaylar ise depresyon tedavisine yardımcı olarak kullanılabilir.<br />Tabii, sinir sistemini etkileyen bu çaylar dikkatli ve doktor kontrolünde tüketilmelidir. Çünkü her insan tarafından kullanılmaları uygun olmayabilir ve aşırı tüketildiğinde depresyonun derinleşmesine yol açabilir.<br />Bu bitkiler daha çok kısa dönemli etki sağlar. Kronikleşmiş ve uzun süredir devam eden depresyon için uzman yardımı almalısınız.<br /><div align="center"><br /><!-- bitki300 --><br /></div><h2>Depresyon İçin Bitkisel Çaylar</h2><strong>Sarı Kantaron</strong>: Hafif dereceli depresyon tedavisinde en sık kullanılan ve en etkili bitki sarı kantarondur. Ayrıca yanık tedavisi, böcek ısırığına karşı, sıtma tedavisinde kullanılan bitkiyle hazırlanan çayın sakinleştirici ve ruh halini yükselten etkisi vardır. Bazı araştırmalar sarı kantaronun depresyona herhangi bir etkisi bulunmadığının altını çizmekle birlikte özellikle Avrupa’da depresyon için önerilen bitkiler arasında ilk sırada gelmektedir.<br />Sarı kantaron çayı; doğum kontrol hapı, antidepresan, kalp ilaçları, kanser ilaçları ile birlikte kullanılmamalıdır. Bitkinin diğer faydaları, hazırlanışı ve yan etkileri ile ilgili bilgileri sarı kantaron yazısında detaylı olarak bulabilirsiniz.<br /><strong>Papatya</strong>: Sakinleştirici etkisiyle rahatlık veren ve uykuya geçişi kolaylaştıran papatya çayı yüzyıllardır depresyon, kaygı ve uykusuzluk tedavisinde geleneksel olarak kullanılmaktadır. Papatya çayı merkezi sinir sistemine etki ederek depresyona bağlı ağrıların azalmasına yardımcı olur ve serotonin, dopamin gibi depresyonla ilgili nörotransmitterlerin (sinir taşıyıcıları) düzenlenmesini sağlar. Uyku kalitesini arttırarak enerjiyi yükseltir.<br />Papatya çayı bazı kişilerde alerjik reaksiyona neden olabileceği için dikkat edilmelidir. Kaşıntı, kusma, mide bulantısı gibi yan etkileri olabilir. Antidepresan, sakinleştiriciler, uyku ilaçları ve alkolle birlikte alınmamalıdır. Teoride düşük riskini arttırdığı için hamilelik döneminde içilmemelidir. Papatya çayı sayfasında çayın kullanımı, hazırlanması ve diğer yan etkileri hakkında bilgiler bulabilirsiniz.<br /><strong>Lavanta</strong>: Lavanta çayının kokusu ve buharı depresyona, kaygıya ve uykusuzluğa iyi gelir. Lavanta kokusunun sakinleştirici bir etkisi vardır. Bu nedenle sadece çayını içmek yerine evinize kurutulmuş lavanta alabilirsiniz. Lavanta çayı yazısında bitkinin geleneksel olarak kullanıldığı sağlık sorunları, hazırlanışı ve yan etkileri hakkında detaylı bilgiler bulunuyor.<br />Sonuç olarak bu çaylar depresyona iyi gelmesi, depresyondaki birinin ruh halini yükseltmesi, uykusuzluğu azaltması için tüketilebilir. Bu çaylar kısa süreli olarak destek sağlar ancak depresyonu tedavi etmez. Depresyonda olduğunuzu düşünüyorsanız, kendi kendinizi tedavi etmek yerine bir doktora giderek tedavi yöntemleri hakkında bilgi alabilirsiniz.<br />Bazı depresyon türlerinin veya tedavi edilmeyen depresyonun hayat boyu sürebileceğini ve yaşamınızı, sosyal hayatınızı olumsuz etkileyebileceğini unutmayın. Doktorunuz ilaç tedavisi önerirse bu çayları tüketmenin herhangi bir yan etkisi olup olmayacağını sorun.<br /><br /><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Depresyona İyi Gelen Çay Almak İçin </span><span style="color: blue; font-size: large;">Tıklayınız...</span></strong></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13700290151247027480noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7390999941963068680.post-5611661965246015192016-07-20T05:19:00.000-07:002016-07-20T12:03:48.631-07:00Kimyon Çayı <div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Kimyon Çayı Almak İçin <span style="color: blue;">Tıklayınız...</span></span></strong></div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;"></span></strong> </div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Kimyon Çayı </span></strong></div><br />Anavatanı Mısır olan, Hindistan, Ortadoğu ve Meksika mutfaklarında sık kullanılan kimyon (Cuminum cyminum), yüksek besin değeri ile geleneksel olarak çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır.<br />Demir ve mineral bakımından oldukça zengin olan kimyonun kalp sağlığına, demir eksikliği anemisine iyi geldiği söylenmektedir.<br />Tüm bu faydaları konusunda yapılan çalışmaların sayısı yetersiz olmakla birlikte bazı araştırmalar, kimyonun sindirime yardımcı olduğu, kan şekeri seviyesini dengelediği yönünde sonuçlara sahiptir.<br />Kimyon çayı aynı zamanda; soğuk algınlığı, bronşit, sinüzit gibi üst solunum yollarını etkileyen hastalıkların belirtilerini hafifletmek için kullanılmaktadır.<br /><ul><li>Balgam söktürücüdür</li><li>Üst solunum yolu hastalıklarına karşı kullanılır</li><li>Kolik ve karın ağrısına iyi gelir</li><li>İdrar yolu enfeksiyonu tedavisine yardımcı olur</li><li>Demir eksikliği anemisi tedavisinde kullanılır</li><li>Uykusuzluğa iyi geldiği söylenmektedir</li><li>Böbrek ve karaciğeri temizler</li><li>Bilimsel bir araştırma olmamasına karşın geleneksel olarak astım tedavisinde kullanılır</li><li>Kalp sağlığının korunmasına yardımcı olur</li><li>Kandaki şeker düzeyini dengeler</li><li>Sindirime yardımcı olur</li><li>Magnezyum ve demir mineralleri bakımından zengindir</li></ul><div align="center"><br /><!-- bitki300 --><br /></div><h2>Kimyon Çayı Nasıl Yapılır?</h2>Kimyan çayını, ezilmemiş kimyon tohumlarından hazırlayabilirsiniz. Toz kimyondan hiç çay hazırlamadığım için tadının ve deminin nasıl olacağını bilmiyorum. 2 kişilik kimyon çayı hazırlamak için 1 – 1.5 çay kaşığı kimyonu küçük bir tencereye atın. Daha sonra 2 büyük bardaklık suyu koyup orta dereceli ateşte kaynatın. Su kaynadıktan sonra ocağı kapatın ve tencereyi kapatıp 5 dakika kadar demlenmesini bekleyin. Su, sarı bir renk aldığında çayınız içmeye hazır demektir.<br />Çayın yoğunluğunu ağız tadınıza göre ayarlamak için, kullandığınız kimyon miktarını ve ocağı kapattıktan sonra demleme süresini değiştirebilirsiniz. Tadını değiştirmek için bal veya çok az tuz kullanabilirsiniz.<br /><h2>Kimyonun Sağlığa Faydaları</h2>Hindistan’da Mysore Üniversitesi tarafından yapılan ve sonuçları 1998 yılında Beslenme Araştırması (Nutrition Research) dergisinde yayınlanan araştırmaya göre kimyonun kan şekerini düzenleyici ve diyabeti önleyici özelliği bulunuyor. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmada, 8 hafta boyunca her gün düzenli olarak kimyon tüketmenin, hipoglisemi (şeker hastalarının çoğunda görülen kan şekerinin düşük olması) ve glükozüri’yi (idrarda şeker miktarının çoğalması) önlediği belirlenmiş. 2005 yılında “International Journal of Food Science and Nutrition”da yayınlanan bir diğer araştırma bu bulguları doğrular nitelikte sonuçlara sahip. Ancak kimyonun bu özelliklerinin insanlar üzerinde etkisi konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.<br />Başta Hindistan olmak üzere Orta Doğu ülkelerinde ve diğer bazı ülkelerde sindirim sorunlarına karşı sık kullanılan bir baharat olan kimyon, karaciğerin daha çok safra üretmesini teşvik ederek gıdalar yoluyla alınan yağın daha hızlı sindirilmesine yardımcı olabilir. 2005 yılında “Indian Journal of Medical Research” adlı bilimsel dergide yayınlanan klinik araştırma sonuçlarına göre kimyon, sindirim güçlüğü ve ishal gibi sorunların tedavisinde etkili bir doğal çözüm olarak kullanılabilir.<br />Vücudun üretemediği ancak kritik önemi bulunan magnezyum minerali bakımından zengin olan kimyon, kalp sağlığının korunması, tansiyonun dengelenmesi ve kalsiyumun vücut tarafından emilmesine yardımcı olur. 1 yemek kaşığı kimyon günlük olarak alınması gereken magnezyumun yaklaşık %6’sını tek başına karşılar. Ayrıca aynı miktarda kimyon günlük demir ihtiyacının %20’sini karşıladığı için demir eksikliği bulunanlara tavsiye edilmektedir.<br />Araştırmalara konu olan ve bazı araştırmalarla desteklenen kimyonun yukarıdaki faydaları dışında, geleneksel olarak kullanıldığı bazı diğer sağlık koşulları da mevcuttur. Örneğin soğuk algınlığı tedavisinde sık kullanılır, Latin kültüründe gebe kalma oranını arttırdığına inanılmaktadır, yorgunluğa iyi geldiği, vücudu toksinlerden temizlediği, hıçkırığı geçirdiği ve çeşitli kanser türlerine karşı koruma sağladığı söylenmektedir.<br /><h2>Kimyonun Yan Etkileri</h2>Kimyon genel olarak güvenli bir bitki olarak kabul edilmekle birlikte bazı ilaçlarla etkileşime geçebilir ve aşırı tüketimi yan etkilere yol açabilir. Özellikle kimyon yağı doktora danışılmadan kullanılmamalıdır. Düzenli ilaç kullanıyorsanız kimyon çayı içmeye başlamadan önce doktorunuza danışın. Gebelik ve emzirme dönemindeki yan etkileri konusunda herhangi bir araştırma sonucu bulunmamaktadır<br /><br /><div align="center"><strong><span style="font-size: large;">Kimyon Çayı Almak İçin </span><span style="color: blue; font-size: large;">Tıklayınız...</span></strong></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13700290151247027480noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7390999941963068680.post-60203124745844262862016-07-20T05:11:00.000-07:002016-07-20T12:03:48.663-07:00Bitkisel Zayıflama Çayları<div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Bitkisel Zayıflama Çayları Almak İçin <span style="color: blue;">Tıklayınız...</span></span></strong></div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;"></span></strong> </div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Bitkisel Zayıflama Çayları</span></strong></div><br />Zayıflamaya yardımcı olan, kilo kontrolü sağlayan ve metabolizmayı hızlandırarak, dinlenir halde yakılan kaloriyi arttıran bitkisel çaylara geçmeden önce, pek çok markanın satışını yaptığı bitkisel zayıflama çayları hakkında genel bir bilgi vereyim.<a name='more'></a><br />Bitkisel zayıflama çayı olarak satılan ürünler (bazıları tamamen bitkisel içerikli olabilir ancak bazılarında sağlığa pek de yararı olmayan kimyasallarda bulunuyor) haftada 3-4 kilo vermenizi sağlayacak mucize ürünler değil.<br />Ancak bu tip hazır “zayıflama” çayları kişinin kilo kaybetmesine farklı şekillerde yardımcı olabilir. Örneğin, bazı çaylar, vücudun çeşitli nedenlerle tuttuğu fazla suyun atılmasını sağlayarak “kilo verme efekti” yaratabilir.<br />Bazı bitkisel çaylar ise kişinin metabolizma hızını yükselterek gün içinde yaktığı kalori miktarını arttırabilir. Bitkilerin bu etkileri, sizin sadece çay içerek bir anda kilo vermenizi değil, kilo verirken ekstra yardım almanıza yarar.<br /><div align="center"><br /><!-- bitki300 --><br /></div>Yani, sağlık koşullarınıza uygun bir diyet programını uygulayıp, düzenli olarak spor yaparken, bitkisel zayıflama çaylarından destek alabilirsiniz. Tabii, her bitkisel üründe olduğu gibi zayıflama çaylarının da yan etkileri olabileceğini unutmayın. Örneğin; kafein içeren çaylar uykusuzluğa ve çarpıntıya neden olabilir.<br />Kendi çayınızı hazırlamak yerine, hazır olarak satılan zayıflama çaylarını kullanmaya karar verirseniz mutlaka Sağlık Bakanlığı onaylı olmasına, içinde yer alan bitkilerin ve diğer maddelerin ambalaj üzerinde veya kullanma kılavuzunda açıkça yer almasına dikkat edin. Herhangi bir sağlık koşulu nedeniyle düzenli olarak ilaç kullanıyorsanız bu çayları tüketmeye başlamadan önce mutlaka doktorunuza danışın.<br /><h2>Bitkisel Zayıflama Çayları</h2>Burada herhangi bir markanın ürününü paylaşmayacağım. Çünkü ben hem bu tip hazır bitkisel çayları kullanmıyorum hem de bu çayların içinde ne bulunduğuna dair bir bilgim yok. Onun yerine pek çok sağlık uzmanının ve herbalistin kilo vermeye yardımcı olduğunu belirttiği bazı bitkiler ve etkileri hakkında çeşitli başvuru kaynaklarından derlediğim bilgileri paylaşmak istiyorum. Aşağıdaki bitkilerin yan etkilerini yazımda kısaca belirtmeye çalıştım ancak özel bir sağlık durumunuz varsa, hamile veya emzirme dönemindeyseniz bu çayları içmeden önce olası yan etkileri hakkında doktorunuzdan bilgi almalısınız.<br /><strong>Yeşil Çay</strong>: Hemen her bitkisel çay listesinde yer alan yeşil çay doğal olarak bitkisel zayıflama çayları listesinde de yer alıyor. Uzmanların açıklamalarına göre yeşil çayın zayıflamaya etkisi metabolizmayı hızlandırmasından kaynaklanıyor. Ayrıca yüksek oranda antioksidan içeren yeşil çay toksinlerin vücuttan atılma sürecini hızlandırıyor ve kafein içeriğiyle gün içinde kaybedilen enerjiyi arttırıyor. Kafein nedeniyle yeşil çayı gece saatlerinde içmemeli, hamilelik ve emzirme döneminde kullanmamalısınız. Tabii yeşil çayı şekerli veya sütlü içerseniz kilo verme efektinin ortadan kalkmasına neden olursunuz. Yeşil çay sayfamızda bu çayın nasıl hazırlandığı, iyi geldiği rahatsızlıklar ve yan etkileri hakkında daha detaylı bilgiler bulabilirsiniz.<br /><strong>Kuş Otu Çayı</strong>: Eski çağlardan beri kilo verme amaçlı olarak kullanılan kuş otu bitkisi hakkında bilimsel araştırma sayısı oldukça az olduğundan zayıflamaya etkisi ve yan etkileri ile ilgili pek fazla bilgi bulunmuyor. Genel olarak kanı temizlemeye yardımcı olduğu, harici olarak kullanıldığında ise cilt kızarıklıklarını ve tahrişini geçirdiği, iltihaplı yaralara iyi geldiği biliniyor. Bitkiyi çay olarak içmek istemezseniz salatalarınızda çiğ halde kullanabilirsiniz.<br /><strong>Oolong Çayı</strong>: Siyah ve yeşil çay gibi “camellia sinesis” bitkisinin yapraklarından elde edilen oolong çayı metabolizmayı hızlandırıyor ve yağın sindirimini kolaylaştırıyor. Siyah ve yeşil çaydan dana farklı bir fermantasyon işlemine tabi tutulan yapraklar yarı-fermente olarak kullanıma sunuluyor. Oolong çayının, yemeklerden sonra içildiğinde sindirime yardımcı olduğu biliniyor.<br /><strong>Nane Çayı</strong>: Nane çayı, metabolizma veya yağ yakma üzerinde direk etkili bir çay değil ancak gazı ve şişliği aldığı için diyet yapanlara önerilen çaylar arasında yer alıyor. Nane çayının diğer faydaları arasında; baş ağrısını hafifletmesi, mide bulantısına ve ishale iyi gelmesi, adet sancılarını hafifletmesi ilk sıralarda gösteriliyor. Naneyi yeşil çayla karıştırarak kullanabilirsiniz.<br /><strong>Zencefil Çayı</strong>: Metabolizmayı hızlandırmayan ancak kan şekeri seviyesinin korunmasına yardımcı olduğu için öğünler arasındaki tokluk hissini uzatarak diyetinize bağlı kalmanızı kolaylaştıracak bir diğer çay ise zencefil çayı. Zencefil sindirim sorunu çekenlere ve mide ağrısına karşı da öneriliyor. Zencefil çayıyla zayıflama yazısında bu çayın hazırlanışı ve kilo vermeye etkisi hakkında daha fazla bilgi bulabilirsiniz.<br /><strong>Maydanoz Çayı</strong>: Pek çok diyet listesinde özellikle diyetin ilk haftasında içilmesi önerilen maydanoz çayı aslında kilo verdirmiyor ancak vücutta biriken su fazlasının atılmasına yardımcı olarak diyetinize ekstra bir moralle başlamanıza yardımcı oluyor. Vitamin yönünden oldukça zengin olan maydanoz çayını nasıl hazırlayabileceğinizi maydanoz çayı sayfamızda bulabilirsiniz.<br /><strong>Mate Çayı</strong>: Zayıflama çayı olarak satılan neredeyse her bitkisel çay karışımında kullanılan “mate” bitkisi metabolizmayı hızlandırıyor ve kabızlığa iyi geliyor. Ancak mate çayında kafein var ve uykunuzu kaçırabileceği için akşam saatlerinde içmemelisiniz. Çarpıntı ve bulantı mate çayının diğer yan etkileri arasında sayılıyor. Mate çayı sayfamızda bu bitkinin sağlığa faydaları ve yan etkileri hakkında daha geniş bilgiler yer alıyor.<br />Sonuç olarak; bazı bitkiler kilo verme yolculuğunuzda size destek olabilir ve bu süreci hızlandırabilir. Ancak başta da söylediğim gibi bitkisel çaylardan mucize beklemeyin ve yan etkilerini öğrenmeden bilinçsizce tüketmeyin. Hazırlanış ve paketlenmiş bitkisel zayıflama çayı alırsanız da mutlaka içinde hangi bitkilerin olduğunu ve bakanlık onaylı olup olmadıklarını öğrenerek tüketmeye başlayın.<br /><br /><div align="center"><strong><span style="font-size: large;">Bitkisel Zayıflama Çayları Almak İçin </span><span style="color: blue; font-size: large;">Tıklayınız...</span></strong></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13700290151247027480noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7390999941963068680.post-39355467048758459802016-07-20T05:08:00.000-07:002016-07-20T12:03:48.706-07:00Adaçayı Neye İyi Gelir?<div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Adaçayı Almak İçin <span style="color: blue;">Tıklayınız...</span></span></strong></div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;"></span></strong> </div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Adaçayı Neye İyi Gelir?</span></strong></div><br />Keskin, hatta acı tadıyla adaçayı, belki tadından çok hoşlanacağınız bir çay olmayabilir ancak yüzyıllardır pek çok sağlık sorununa karşı etkili bir çözüm olarak geleneksel olarak kullanılmaktadır. Ayrıca bir kaç damla limon ve 1 çay kaşığı balla tadını değiştirmeniz mümkün.<a name='more'></a><br />Antioksidan bakımından zengin olan adaçayı soğuk algınlığına iyi gelir.<br />Ağız gargarası olarak kullanıldığında dişlerin beyazlamasına yardımcı olur ve enfeksiyon önleyici özelliği diş eti hastalıklarına iyi gelir.<br />Adaçayıyla hazırlayacağınız yüz yıkama suyu, sivilceye yatkın cildi sakinleştirir ve sivilce oluşumunu azaltır.<br /><h2>Adaçayı ve Kullanım Alanları</h2><strong>Soğuk Algınlığı</strong>: Hasta olduğumuzda normalden daha çok sıvı almaya ihtiyaç duyarız. Adaçayı, bu sıvı ihtiyacını karşılamak için sağlıklı bir alternatif olarak kullanılabilir.<br />C vitamini ve antioksidan içeren adaçayı bağışıklık sistemini güçlendirerek, özellikle bulaşıcı hastalıkların daha çok görüldüğü kış aylarında koruma sağlar.<br />Boğaz ağrısına karşı bir miktar bal eklediğiniz sıcak adaçayını kullanabilirsiniz.<br /><div align="center"><br /><!-- bitki300 --><br /></div><strong>Antioksidan Etkisi</strong>: 2009 yılında Gıda ve Kimyasal Toksikoloji (Food and Chemical Toxicology) dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre kansere neden olan “mutajenik aktivite”nin azalmasına yardımcı oluyor. Hayvanlar üzerinde yapılan bir diğer çalışma sonucuna göreyse adaçayı karaciğerin antioksidan aktivitesinde artış sağlıyor ve vücudun zararlı toksinlerden daha kısa sürede kurtulmasına yardımcı oluyormuş.<br /><strong>Şeker Hastalığı</strong>: Beslenme Dergisi’nin (The British Journal of Nutrition) Ağustos 2006 sayısında yayınlanan bir çalışmada, adaçayı tüketiminin tip 2 diyabet hastalığından korunmak için kullanılan bazı ilaçlarla aynı etkiye sahip olduğu tespit edilmiş. Teoride, tip 2 diyabetten korunmak için adaçayı tüketmenin, bu hastalık riski bulunanlarda risk seviyesini azaltabileceği belirtiliyor. Ancak henüz insanlar üzerinde yapılan bir araştırma bulunmuyor.<br /><strong>Ağız Sağlığı</strong>: Adaçayı yaprakları, eski zamanlarda, başta Amerikan yerlileri olmak üzere pek çok farklı toplumda dişleri beyazlatmak ve diş eti hastalıklarının tedavisinde kullanılıyormuş. Adaçayı içmek, bitkinin dezenfekte eden özelliği sayesinde diş ve diş etlerinize iyi gelebilir ve ağız hijyenini korumanızı sağlayabilir. Çay içmek istemiyorsanız soğuttuktan sonra gargara suyu olarak kullanabilirsiniz.<br /><strong>Harici Kullanımı</strong>: Adaçayını hazırlayıp soğuttuktan sonra yüzünüzü yıkamak için kullanabilirsiniz. Bitkinin gözenekleri temizleyici özelliği, sivilceye yatkın ciltlere iyi gelir. Bu özelliği ile günümüzde pek çok deodorant, sabun ve cilt bakım ürününde kullanılmaktadır. Ter kokusu sorununuz varsa aşırı terleyen bölgeleri duşta adaçayı suyuyla yıkamak kokuyu önlemek adına yardımcı olabilir. Bitki ayrıca mantar, egzama gibi cilt hastalıklarının belirtilerini hafifletmek içinde önerilmektedir.<br /><strong>Strese Karşı</strong>: Dr. Mehmet Öz’ünde belirttiği gibi adaçayı stresi ve kaygıyı azaltmak için kullanılabilir. Tabii aşırı stresliyseniz bundan sadece adaçayı içerek kurtulmanız pek mümkün değil. Bunun yerine stresi kontrol etmeyi öğrenmeli ve rahatlatıcı nefes egzersizleri veya spor yapmalısınız. Bir araştırmaya göreyse, hangi çay olursa olsun çayın hazırlanış süreci insanları rahatlatıp stres seviyelerini azaltıyormuş.<br /><h2>Uyarılar ve Önlemler</h2>Adaçayı yaprakları “thujone” adlı bir bileşik içerir. Thujone, bir anda yüksek miktarda ya da uzun dönemli azar azar tüketildiğinde toksik etkiye neden olabilir. Bu yüzden adaçayı için önerilen kullanım şekli, 2 haftayı geçmeyen sürede, günde en fazla 2-3 bardak içilmesidir. Düzenli olarak ilaç kullananlar ve emzirme, hamilelik döneminde olanlar yan etkilerden korunmak için doktora danışmalıdır. Adaçayı sayfamızda adaçayının başka nelere iyi geldiği, hazırlanışı ve yan etkileri hakkında daha detaylı bilgiler bulabilirsiniz<br /><br /><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Adaçayı Almak İçin </span><span style="color: blue; font-size: large;">Tıklayınız...</span></strong></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13700290151247027480noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7390999941963068680.post-55252446878576687012016-07-20T05:06:00.000-07:002016-07-20T12:03:48.766-07:00Zayıflama Çayı<div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Zayıflama Çayı Almak İçin <span style="color: blue;">Tıklayınız...</span></span></strong></div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;"></span></strong> </div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Zayıflama Çayı</span></strong></div><br />Önce şunu söyleyeyim; “sadece çay içerek zayıflamak” diye bir şey pek mümkün değil. Farklı markalarla satılan bitkisel zayıflama çayları, esasında “zayıflamaya yardımcı çay”dır. Birbirine yakın içeriklere sahip, çeşitli bitkilerle hazırlanan bu zayıflama çaylarının ana hedefleri; metabolizmayı hızlandırarak gün boyu yakılan kalori miktarını arttırmak, vücuttan fazla suyu atmak, tuvalete çıkmayı kolaylaştırmak ve tokluk hissini uzatmaktır. Yani, bitkisel zayıflama çayları ile diyetinize destek olabilirsiniz, ancak sadece çay içerek kilo veremezsiniz. Kilo verebilmek için yapmanız gereken, gıdalardan ve içeceklerden aldığınız kaloriyi, yaktığınız kaloriden az tutmaktır. Eğer bu dengeyi koruyabilirseniz, bir süre sonra vücudunuz kalori (enerji) ihtiyacını karşılayabilmek için yağ yakmaya başlayacaktır.<a name='more'></a><br /><h2>Zayıflama Çaylarında Kullanılan Bazı Bitkiler</h2>Zayıflama çayı satışı yapılan sitelerde genellikle satılan ürünün hangi bitkileri içerdiği yazıyor. Bazı markaların içerikleri bir miktar farklılık gösterse de, form çayı olarak satılan çayların büyük oranda aynı içerikleri olduğunu görebilirsiniz. Kekik, mate, sarımsak, yeşil çay, sinirli ot, barut ağacı kabuğu, limon, funda ve biberiye zayıflama çayı harmanların da en çok kullanılan bitkiler arasındadır.<br />Aşağıda, zayıflama çaylarında (form çayları) kullanılan bazı bitkiler ve hangi durumlarda kullanıldıkları ile ilgili bilgiler bulabilirsiniz.<br /><strong>Sinirli Ot</strong>: Sinirli otun zayıflamaya yardımcı olan en önemli özelliği iştahı azaltmasıdır. Dışkıyı yumuşatıcı laksatif etkisi ile hazımsızlığa ve kabızlığa iyi gelir. Bu bitkinin zayıflamaya etkisi üzerine yapılan bazı araştırmalarda, yağ yakılmasına yardımcı olduğu sonucu elde edilse de yağ yakmaya etkisi konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Sinirli ot geleneksel olarak, sindirim sorunları, safra kesesi hastalıkları, romaroid artrit, ülser ve idrar yolu enfeksiyonlarında kullanılır. Kabızlığı giderici etkisi hemoroid tedavisine yardımcı, doğal bir ürün olarak kullanılmasını sağlamaktadır. Besin lifi bakımından zengin olması nedeniyle tokluk hissini uzatır.<br /><div align="center"><br /><!-- bitki300 --><br /></div><em><strong>Yan Etkileri</strong>: Sinirli ot, diğer bitkisel ürünler gibi kontrollü olarak tüketilmelidir. Aşırı tüketimi bazı yan etkilere yol açabilir. Uzun süre tüketildiğinde bağırsak tembelliğine yol açabilir. Bağırsak sorunları bulunanlar, şeker hastaları ve alerjisi bulunanlar sinirli ot tüketmeden önce doktora danışmalıdır.</em><br /><strong>Sarımsak</strong>: Sarımsağın kalp ve damar sağlığına faydalarını, antibiyotik etkisini, vitamin ve mineral bakımından ne kadar zengin olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Sarımsağın zayıflamaya etkisi ise; kan şekerini dengelemesinden ve dolayısıyla açlık krizlerini önlemesinden ileri geliyor. Kandaki şeker dalgalanmaları (düşmesi veya çıkması) kontrol altına alındığında, yemek yedikten 1-2 saat sonra tekrar aç hissetmenin, tatlı krizlerinin ve öğünler arasında yaşanan açlığın önü bir miktar kesilmiş oluyor. Ancak bu alanda yapılan çalışmaların sayısı şu anda yetersiz kabul ediliyor ve sarımsağın zayıflatıcı etkisi hakkında daha net bilgiler için, insanlar üzerinde yapılmış araştırmalara ihtiyaç var.<br /><em><strong>Yan Etkileri</strong>: Sarımsak gıdalar yoluyla alındığında genel olarak güvenli kabul ediliyor. Ancak fazla sarımsak tüketmek, şişkinlik ve çeşitli mide sorunlarına neden olabilir. Ayrıca sarımsağın kan inceltici etkisi nedeniyle, kan inceltici ilaç kullananların sarımsağı doktorlarına danışarak tüketmeleri önerilir.</em><br /><strong>Yeşil Çay</strong>: Yeşil çayın, zayıflama çayı karışımlarında sık kullanılmasının 2 ana nedeni var. Birincisi yağ yakımına yardımcı olması ve ikincisi metabolizmayı hızlandırarak gün içinde yakılan kalori miktarını arttırmasıdır. Tabi, her iki faydasını da abartmamak lazım. Örneğin, 1 gün boyunca 3-4 bardak yeşil çay içmek o gün içinde, dinlenir halde harcadığınız kalori miktarını ortalama 100 kalori arttırır. Bu da yaklaşık 1.5 dilim ekmeğe eşittir. Yeşil çayın bir diğer özelliği ise, karbonhidratların vücut tarafından daha yavaş sindirilmesini sağlayarak egzersiz sırasında ihtiyaç duyulan enerjiyi vücutta tutmasıdır. Böylece daha uzun süre egzersiz yaparak daha fazla kalori yakabilirsiniz.<br /><em><strong>Yan Etkileri</strong>: Günde 3-4 bardak yeşil çay güvenli kabul ediliyor ancak 5 bardak ve üstünün bazı yan etkileri olabilir. Yeşil çayın kafein içeriği, kahve kadar olmasa da tansiyonu yükseltebilir, strese, kaygıya ve uykusuzluğa neden olabilir. Fazla yeşil çay ishale, karaciğerin zorlanmasına, kemiklerin zayıflamasına yol açabilir. Düzenli olarak ilaç kullanıyorsanız, kullandığınız ilacın yeşil çayla etkileşime geçip geçmediği konusunda doktorunuzdan bilgi alabilirsiniz.</em><br /><strong>Mate</strong>: Antioksidanlar, vitamin ve mineraller bakımından oldukça zengin olan mate yaprağının çayı, aynı yeşil çay gibi metabolizmayı hızlandırarak gün içinde yaktığınız kaloriyi arttırır. Sindirimi yavaşlatarak tokluk hissini uzatan mate, kahveye göre daha sağlıklı bir alternatif olarak içilebilir. Enerji verir ve egzersiz süresini uzatmanıza yardımcı olur. Diğer faydaları; kötü kolesterolü düşürmesi, damar tıkanıklığı riskini düşürmesi, baş ağrısı ve diğer ağrıların hafifletilmesine yardımcı olmasıdır.<br /><em><strong>Yan Etkileri</strong>: Ara sıra içilen ya da günde 1 bardak içtiğiniz mate çayının bir yan etkisi olmaz. Ancak günde 4 bardaktan fazla mate çayı içmek uyku düzeninizi bozabilir, tansiyonu yükseltebilir, stresi ve kaygıyı arttırabilir. Kafein içerdiği için tansiyon ve kalp hastaları tarafından kullanılmamalıdır. Bazı araştırmalar uzun yıllar boyu fazla miktarda mate çayı içmenin bazı kanser türlerine yakalanma riskini arttırdığını ortaya koymaktadır.</em><br /><strong>Kiraz Sapı</strong>: Ülkemizde de , diyet yapanlar arasında oldukça popüler olan kiraz sapı çayının, yağların metabolize edilmesine yardımcı olarak, yağ yakımını hızlandırdığına dair bazı araştırmalar mevcut. Ancak bu araştırmaların sayısı henüz yeterli değil. Bilinen ve kabul gören faydaları ise kan dolaşımını düzenlemesi, kalbi ve damarları koruması. Ayrıca idrar söktürücü özelliği bulunan çay fazla suyun vücuttan atılmasına yardımcı olur.<br /><em><strong>Yan Etkileri</strong>: Kiraz sapı çayı fazla içildiğinde vücudun susuz kalmasına neden olabilir. Düşük tansiyonu olanlara önerilmez ve ishalken içilmemelidir.</em><br /><h2>Zayıflamaya Yardımcı Diğer Çaylar</h2><strong>Biberiye</strong>: Biberiye çayı geleneksel olarak kilo vermeye yardımcı çaylar arasında kabul edilir. Kan dolaşımını hızlandırarak konsantrasyonu yükseltir ve metabolizmayı hızlandırır. Özellikle hafızayı geliştirdiği söylenmektedir. Yüksek tansiyonunuz ve uykusuzluk sorununuz varsa düzenli olarak biberiye çayı içmeye başlamadan önce doktorunuza danışın.<br /><strong>Limon</strong>: Limon kabuğuyla hazırlayabileceğiniz limon çayı kabızlık gibi sindirim sorunlarına iyi gelir. Yüksek oranda C vitamini içeren çayın antioksidan etkisi vardır ve enerji verir. Demir, bakır, magnezyum, kalsiyum bakımından zengindir. Mide yanması, safra şikayeti ve böbrek sorunları bulunanlara önerilmez.<br /><strong>Maydanoz</strong>: Maydanoz çayı metabolizmayı hızlandırmaz ve yağ yakılmasını sağlamaz ancak fazla suyun vücuttan atılmasına yardımcı olarak diyetinize 1-2 kilo önde başlamanıza yardımcı olabilir. Aşırı miktarda maydanoz çayı içmek gereğinden fazla su kaybına yol açabilir.<br /><h3>Uyarılar, Önlemler</h3>Zayıflama çayları veya diğer adıyla “form çayları” yukarıda da belirttiğim gibi sadece kilo vermenize yardımcı olacak “destek” ürünleridir. Eğer siz aldığınız kaloriyi azaltmazsanız, düzenli egzersizle yaktığınız kalori miktarını arttırmazsanız “çay içerek kilo vermek” mümkün değildir. Bu çaylardan ekstra kalori yakma desteği, yağ yakmayı hızlandırma desteği, ödemin vücuttan atılması desteği, sindirim desteği, vitamin ve mineral desteği alabilirsiniz. Ancak zayıflamak için bu tip çaylardan mucize beklemeyin derim.<br />Tansiyon, kalp ve damar hastalığı bulunanlar ve herhangi bir sağlık koşulu nedeniyle düzenli ilaç kullananlar sadece zayıflama çayı içmeye başlamadan önce değil diğer tüm bitkisel ürünleri kullanmaya başlamadan önce olası yan etkiler hakkında doktorlarından bilgi almalıdır. Çünkü bitkilerin de aynı ilaçlar gibi bazı yan etkileri bulunmaktadır. Bunun dışında aldığınız ilaçların etkisini istenmeyen boyutlarda arttırıp azaltabilirler. Gebelik ve hamilelik gibi hassas dönemlerde zayıflama çayı tüketilmesi önerilmez. Bu dönemlerde en güvenli yol bir uzmandan bilgi almaktır. Zayıflama çaylarının zararları yazısında konuyla ilgili olarak daha detaylı bilgiler bulabilirsiniz.<br />Bu yazı içerisinde olabildiğince yer vermeye çalıştım ancak, yazı çok uzayacağı için zayıflamaya yardımcı diğer bitki çayları ile ilgili bilgileri bitkisel zayıflama çayları yazısında bulabilirsiniz<br /><br /><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Zayıflama Çayı Almak İçin </span><span style="color: blue; font-size: large;">Tıklayınız...</span></strong></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13700290151247027480noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7390999941963068680.post-79434124245583329782016-07-20T05:04:00.000-07:002016-07-20T12:03:48.809-07:00Ödem Söktürücü Çay<div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Ödem Söktürücü Çay Almak İçin <span style="color: blue;">Tıklayınız...</span></span></strong></div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;"></span></strong> </div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Ödem Söktürücü Çay</span></strong></div><br />Türkçeye “vücudun su tutması” olarak yerleşmiş olan ödem, daha çok el, kol, bilek, bacak ve ayaklarda görülmekle birlikte vücudun geneline yayılabilir. Ödemin genetik, fiziksel aktivite eksikliği, aşırı tuzlu beslenme, ameliyat, hamilelik, şeker hastalığı, adet dönemi, menopoz, bazı ilaçlar ve kötü beslenme gibi pek çok farklı nedeni bulunuyor. Ödem söktürücü bazı bitki çayları ile vücutta biriken fazla sıvıdan daha kolay kurtulabilirsiniz ancak, tekrar etmesini önlemek için öncelikle ödeme neyin sebep olduğunu tam olarak öğrenmelisiniz.<a name='more'></a><br />İdrar söktüren ve bu yolla ödem atılmasına yardımcı olan bitki çaylarını şöyle sıralayabilirim;<br /><strong>Maydanoz çayı</strong>: İdrar söktürücü etkisi nedeniyle diyet listelerinde sık sık adı geçen maydanoz çayı aynı zamanda, antioksidan etkisiyle vücudu temizler ve kolesterolü düşürücü etkisi vardır. 1 bardak maydanoz çayını 2 çay kaşığı kurutulmuş maydanoz veya 4-5 sap taze maydanoz yapraklarından hazırlayabilirsiniz. Taze maydanoz kullanacaksanız demlenme süresini biraz daha uzun tutun. Maydanoz çayı sayfasında daha fazla bilgi bulabilirsiniz.<br /><strong>Karahindiba çayı</strong>: Özellikle iltihaplı hastalıklarda iltihabı azaltmak için önerilen karahindiba çayı ödem sökücü etkisinin yanı sıra iyi bir antioksidandır ve yaşlanmanın ciltte görülen etkilerini geciktirmeye yardımcı olur. Kan şekerini dengeler, mide bulantısına iyi gelir ve harici olarak cilt yüzeyinde kullanıldığında egzama gibi hastalıkların tedavisine yardımcı olur.<br /><strong>Yaban mersini çayı</strong>: Hafif dereceli bir ödem söktürücü olan yaban mersini güçlü bir antioksidandır. Karaciğeri korur ve yaşa bağlı gelişen hafıza sorunlarına karşı beyni korumaya yardımcıdır. Yaban mersini çayının diğer faydaları ve nasıl demlendiği hakkında bilgileri yaban mersini çayı sayfasında bulabilirsiniz.<br /><strong>Ekinezya çayı</strong>: Maydanoz ve karahindiba çayına oranla idrar söktürücü etkisi daha azdır ancak özellikle bulaşıcı hastalıkların yaygın olduğu kış aylarında vücudu güçlendirerek hastalıklara karşı korur ve nezle, grip gibi hastalıkların daha kısa sürede iyileşmesine yardımcı olur. Bu çayın hazırlanışı, faydaları ve yan etkileri hakkında bilgilere ekinezya çayı sayfasında ulaşabilirsiniz.<br /><strong>Ödem Söktürücü Diğer Çaylar</strong>: Ardıç çayı, yeşil çay, zencefil çayı, meyan kökü çayı, zerdeçal çayı ve papatya çayı.<br /><div align="center"><br /><!-- bitki300 --><br /></div>Bu çayları tek başlarına ya da bazılarını karıştırarak içebilir ya da (bazılarını) salatalarınız da bol bol kullanabilirsiniz.<br />Ayrıca vücutta biriken fazla sıvıyı atmak için şöyle bir bitki çayı tarifi buldum; 1 çay kaşığı karahindiba kökü, yarım çay kaşığı ısırgan otu, yarım çay kaşığı rezene tohumu ve yarım çay kaşığı kurutulmuş mısır püskülünü karıştırarak üzerine sıcak su döküp 7-8 dakika demliyorsunuz. Bu çayı günde 3 kez içmeniz öneriliyor. Ben bu karışımı denemedim ancak olumlu sonuç alanlar olmuş.<br /><h2>Ödem Söktüren Diğer Öneriler</h2><strong>Tuzu Azaltın</strong>: Vücudun normalden fazla su tutmasına neden olan tuzu mümkün olduğunca azaltın. Ayrıca tuzlu peynir, atıştırmalıkları da az tüketin.<br /><strong>Kafeini Azaltın</strong>: Kafein, alkol ve sigara organların normal fonksiyonlarını baskılayarak vücutta sıvı birikimini azaltır.<br /><strong>Kızarmış Yiyecekleri Azaltın</strong>: Kızarmış yiyecekler, hayvansal protein kaynakları ve çikolata safra kesesi, karaciğer, böbrekler ve pankreasın çalışmasını olumsuz etkileyebilir.<br /><strong>Taze Meyve ve Sebze Tüketin</strong>: Taze meyve ve sebzeler toksinlerin ve fazla suyun vücuttan daha hızlı atılmasına yardımcı olur.<br /><strong>Su İçin</strong>: Bazılarımız su içmenin vücutta biriken suyu arttırdığına inansa da durum aslında bunun tam tersidir. Vücudun susuz kalması ödemi arttırır. Yeterince su içmek ise fazla sodyumun ve toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur<br /><br /><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Ödem Söktürücü Çay Almak İçin </span><span style="color: blue; font-size: large;">Tıklayınız...</span></strong></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13700290151247027480noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7390999941963068680.post-22839394380123889532016-07-20T05:02:00.000-07:002016-07-20T12:03:48.840-07:00Elma Çayı<div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Elma Çayı Almak İçin <span style="color: blue;">Tıklayınız...</span></span></strong></div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;"></span></strong> </div><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Elma Çayı</span></strong></div><br />Elmanızı soyup afiyetle yedikten sonra soyduğunuz kabuklarını lezzetli bir çay hazırlamak için değerlendirebilirsiniz. Üstelik hazırlaması oldukça kolay elma çayı daha fazla kalori yakmanıza ve zayıflamanıza yardımcı olabilir.<a name='more'></a><br />Çünkü elma kabuğunda bulunan “ursolik asit” üzerine yapılan araştırmalarda, bu doğal bileşenin kalori yakmayı hızlandırarak kas kütlesinin artmasını sağladığı yönünde sonuçlar elde edilmiş.<br />Zayıflamaya yardımcı olsun olmasın, elma kabuğu çayının oldukça tatlı ve içimi zevkli bir çay olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca sadece elma kabuğu çayı yapmanız gerekmiyor, halihazırda içtiğiniz diğer çayları tatlandırmak için de bir kaç adet elma kabuğu atabilirsiniz.<br /><h2>Elma Çayı Tarifi</h2>Elma çayını yeşil veya kırmızı elma kabuklarıyla hazırlayabilirsiniz. Kabukları tarım ilaçlarından iyice arındırmak için musluk altında 2-3 dakika yıkayın. 1 bardak çay için 3-4 adet orta uzunlukta kabuk yeterli olacaktır. İhtiyacınız kadar suyu kaynattıktan sonra içine kabukları atın ve 5 dakika kadar kaynatın. 3-4 dakika soğumasını bekledikten sonra kabukları süzüp çayınızı içebilirsiniz. Bu kadar basit. Elma kabuğunu diğer bir bitki çayıyla birlikte kullanmak isterseniz kabukları kaynattıktan sonra tencereden alın ve bu suyu bitki çayınızı demlemek için kullanın. Çubuk tarçınla birlikte hazırlanan elma çayını tavsiye edebilirim.<br /><div align="center"><br /><!-- bitki300 --><br /></div><h2>Elma Çayının Faydaları</h2>Ekstra kalori yakmayı sağlayan ursolik asit dışında elma kabuğu, B6 vitamini bakımından da oldukça zengindir. B6 vitamini güçlü bir bağışıklık sistemi için kritik önemi bulunan vitaminler arasındadır ve aynı zamanda beyaz kan hücresi üretiminde kullanılır. Ayrıca yüksek oranda besin lifi içeren elma kabuğu sindirimi düzenleyerek daha kolay tuvalete çıkmanıza yardımcı olabilir.<br />Elma kabuğu yüksek oranda A ve C vitamini içerir. 1 adet bütün elmada bulunan C vitamininin neredeyse yarısı hemen kabuğun altındaki kısımda yer alır. C vitamini vücudunuzu hastalıklara karşı güçlendirirken A vitamini göz sağlığının korunmasına yardımcı olur. Yine elma kabuğundan alabileceğiniz önemli mineraller ise; kalsiyum, folat, fosfor, demir ve potasyumdur.<br />Son olarak elma kabuğu, flavonoidler ve fenolik asit gibi güçlü antioksidanlar bakımından zengindir. Bu fitokimyasallar çeşitli hastalıkların önünü açan serbest radikallere karşı vücudun korunmasına yardımcı olur.<br /><br /><div style="text-align: center;"><strong><span style="font-size: large;">Elma Çayı Almak İçin <span style="color: blue;">Tıklayınız...</span></span></strong></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/13700290151247027480noreply@blogger.com0