İstanbul’a Yakın Tatil Merkezleri


İstanbul’a Yakın Tatil Merkezleri
         İstanbul'birkaç saatlik uzaklıktaki tatil rotaları arasında İstanbul’un ilçeleri de var, şehir dışında yer alan doğa harikası beldeler de. Yeşilin binbir tonunu yaşayacağınız, berrak denizin tadını çıkaracağınız, sakin, huzurlu bu yerler tam size uygun. İster günübirlik gidin, ister konaklayın. İşte kısa süreli tatil planlarınız için İstanbul’a yakın ideal rotalar;
             İstanbulun kalabalığından, keşmekeşinden, iş hayatının ve şehrin stresinden kaçamak yapmak isteyenler için çokça alternatif tatil rotası bulunuyor. Kısa sürede ulaşabileceğiniz pek çok tatil rotasından kimi bir saatlik kimi ise iki-üç saatlik mesafede. İster ailece ister arkadaşlarınızla gidebileceğiniz doğa harikası beldelerde huzuru, sakinliği sonuna kadar yaşayabileceğiniz gibi, kültür turizmini de doyasıya yaşayacaksınız. Bu kısa süreli kaçamaklar için gidip görülesi yerler arasında İstanbul'a bağlı ilçeler de var, şehir dışında olmasına rağmen yakın mesafeli doğa harikaları da. Bu yerlere hem günübirlik gidebilirsiniz, hem de birkaç günlüğüne konaklayabilirsiniz. Size sadece sırt çantanızı sırtınıza atıp gitmek düşüyor. İşte sizin için derlediğimiz yakın tatil rotaları...

Boğaz'ın şirin adresi Poyrazköy;
             Anadolu yakasındaki Poyrazköy, Karadeniz'e doğru Anadolu Kavağı'ndan sonra gelen tepeye kurulmuş şirin bir köy. Boğaz'ın en güzel görüntüsünün görüldüğü yerlerden. İstanbul'un çevresindeki en temiz deniz suyuna da sahip. Zaten bu nedenle İstanbullular tarafından daha çok tercih ediliyor. Üç tane de plajı bulunuyor. İkisi karma plaj biri kadınlara ait plaj. Poyrazköy plajının etrafında tesisler ve restoranlar da bulunuyor. Ama kalabalıktan uzakta sakin bir köy olmasından dolayı da ilgi odağı. Poyrazköy'deki Boyu piknik ve Kule Dibi piknik alanlarında ailece piknik yapabilirsiniz. Sadece mesire yerleri ve plajları ile değil, tarihi yapıları da mevcut. 600 yıllık Poyaz Kalesi de bu yapılardan. Balık restoranları da meşhur. Çünkü günlük taze balık her daim bulunuyor. Kısa mesafede İstanbul'a yakın yerlerden.




İki dere arasında güzel bir belde Ağva;
            İstanbul'a yaklaşık 100 km uzaklıktaki Ağva, Şile'ye bağlı. İstanbul'a bu kadar yakın olması da cazibesini artırıyor. Şehrin keşmekeşinden, iş hayatından ve stresten kaçmak isteyenler için ise ideal bir konumda. Huzur ve sessizliği doyasıya yaşamak mümkün. Çünkü Karadeniz, iki nehir ve ormanla çevrili Ağva, doğal bir güzelliğe sahip. Dört mevsimde farklı bir atmosfer sunuyor. Ağva, kelime olarak Latince "İki dere arasında kurulan köy" manasına geliyor. Tarihi M.Ö. 7'nci yüzyıla kadar uzanan geçmişiyle İstanbul'un ilk yerleşim bölgesi olarak tespit edilen Ağva tarihte birçok uygarlığa da ev sahipliği yapmış. Ağva tarihi geçmişinin yanı sıra Karadeniz, Yeşilçay ve Göksu akarsuları, koyları ve yürüyüş parkurlarıyla bambaşka bir dünyaya götürüyor insanı. İster çevre dostu butik otellerde ister çadır kurarak kalabileceğiniz Ağva'da sakin, huzurlu ve gizemli bir ortamı en doğal halinde yaşayabiliyorsunuz. Göksu deresinde ise gezi tekneleri ile keşif turları yapabilirsiniz. Kadırga ve Kilimli koyları ise yürüyüş için ideal koylar. Ağva'daki Hacıllı Şelaleri de özellikle görülesi yerlerden. Sadece şelaleler için de değil. Nehirlerinin güzelliği ve ormanının yanı sıra Ağva'nın çok yönlü halinden dolayı tercih ediliyor İstanbullular. Beldenin bisiklet yollarında bisiklet turu yapılabildiği gibi dağ bisikleti imkanı da var. Kısacası İstanbullular için çok yakın olan bu kasaba kısa tatil yapılacak en yegane merkezlerden biri konumunda.



Yeşilin binbir tonunu Bolu'da yaşayın: 
             Yedigöller ve Abant Gölü Yeşilin binbir tonunun harmanlandığı çam ormanları, vadileri, antik kentleri ve gölleriyle hem doğa hem de tarih turizminin en çok tercih edilen yerlerinden Bolu. İstanbul'a da iki saatlik uzaklıkta. Tarihi Bolu Evleri, Aşağı Taşhan, Yukarı Taşhan gibi tarihi hanları, hamamları, çeşmeleri ve antik kalıntılarıyla da bambaşka bir şehir. Yeşilin her tonunun harmanlandığı Bolu'daki Yedigöller'den Abant'a kadar gidilecek o kadar doğa harikası var ki, hangi birine gideceğinize karar vermekte zorlanabilirsiniz. Özellikle Bolu'ya bağlı Abant Gölü zengin bir bitki örtüsüne sahip. Dört mevsimde Abant Gölü iş stresinden kaçmak isteyenleri, gezginleri ve doğa âşıklarını yeşilin renk cümbüşü arasında bırakıyor. Özellikle yazın gölün nilüfer çiçekleriyle kaplandığına şahit olabilirsiniz. Bolu'da Yedi Göller, Sülüklü Göl, Şirinyazı Göleti, Beşpınarlar, Gölcük ve Sünnet Gölü gibi birçok gidilesi yer de mevcut. Bolu'nun Mengen ilçesinde bulunan Yedigöller Milli Parkı da zengin bitki örtüsü ve irili ufaklı yedi adet gölüyle doğa yürüyüşü yapmak isteyenler ve kampçılar için ideal. Şifa turizmi açısından da önemli bir konumda olan Bolu, yeraltı kaynaklarına ve kaplıcalara sahip. Özellikle Karacasu Beldesi'nde yoğunlaşan termal otellerde kalabilirsiniz. En meşhur yaylaları arasında ise Gerede yaylaları, Aladağ yaylaları, Sarıalan yaylası ve At yaylası bulunuyor. İstanbul'a kısa mesafedeki Bolu'daki alternatif tatil rotalarından seçim yaparak keyif yapabilirsiniz.

Bir Osmanlı köyü Cumalıkızık ;       

          İstanbul'a yaklaşık üç saatlik mesafede bulunan Bursa'nın Cumalıkızık'ı yoğun iş temposundan sıkılan şehir yorgunları için gidilesi yerlerden. Bu köy Uludağ'ın yamaçlarına kurulmuş, beş kızık köyünden biri. Cumalıkızık'a vardığınızda da sanki tarihte yolculuğa çıkmış gibi hissedeceksiniz. Ara sokaklarında dolaşırken geçmişten günümüze hiç değişmemiş köydeki tarihi evler sizi büyüleyecek; sarı, mor ve beyaz evler bunlar. Köyde, taş, kerpiç ve taştan yapılan, pencerelerinde kafes ve cumbalar olan 250'den fazla ev bulunuyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde de bulunan Cumalıkızık'ın kuruluş hikayesi ise 1300'lü yıllara dayanıyor. Orijinal halini koruyan Cumalıkızık'ta, hamam, İncili Cami, Cumalıkızık Etnoğrafya Müzesi ve Cin Aralığı'na mutlaka gitmelisiniz. Cumalıkızık'ta pansiyona dönüşen konaklarda kalabilirsiniz. Köy evlerinin kapı önlerinde yerel lezzetlerin tadına varabilirsiniz. Tezgahlarda satılan el yapımı eşyalardan almayı da ihmal etmeyin.



Şile, eğlencenin ve huzurun diyarı;
          İstanbul'un merkezine bir saatlik uzaklıktaki Şile, eğlence ve huzurun merkezi. Gidilecek yerleri de hayli fazla. En çok da kumsal ve plajları için tercih ediliyor. Ama Şile'nin doğal harikaları da görülmeye değer. Değirmen Şelalesi, Hacılı Şelalesi ve Onbirgöller Vadisi gidilesi, görülesi yerlerden. Kumbaba Tepesi ise ilçenin en önemli turistik noktalarından. Söylenene göre Bizanslılar saray gemileriyle yaz aylarında bu tepeye gelerek güneş banyosu yaparmış. Ağlayan Kayalar ise Şile Feneri'nin 600 metre gerisinde yer alıyor. Taşlar arasından çıkan su kaynağının akış biçiminden dolayı ağlayan bir insanın gözyaşlarına benzetiliyor. Şile'nin köylerinde de doğal güzellikleri doyasıya yaşayabilirsiniz. Deniz kenarı ve tatil ilçesi olduğu kadar tarihi yapıları, mağaralarını görmek isteyenler için de alternatif bir tatil rotası. Birçok köyünde tarihi yapılar yer aldığı gibi mesire yerlerinde doğanın tadını çıkarmak mümkün. Doğa tutkunları da doğa sporları için Şile'yi tercih ediyor. Özel ve halk plajları da yoğun ilgi görüyor. Hafta sonunuzu eğlenceli ve huzurlu geçirmek için gidilesi,




Sakarya'nın göz bebeği Karasu; 
İstanbul şehri tarih boyunca olduğu gibi şimdilerde de çok kalabalık bir şehir. Kış ayının verdiği sıkıntıdan ve iş stresinden biraz olsun uzaklaşmak için Sakaryanın Karasu ilçesi tam size göre bir yer. Otelleri, apartları ve haftalık yada aylık kiralık evleri uygun fiyata yaz aylarında kiraya verilmektedir.
İçerisinde yıllardan bu yana bozulmadan kalabilen ve belediye tarafından titizlikle korunan acarlar longozu da Karasu da görülmesi gereken alanların başında gelmektedir. Karasu hem doğası hemde karadenize olan kıyısıyla ayrı bir memlekettir. Tatil için gittiğiniz yerlerde bulamayacağınız pek çok ayrıcalığı burada bulabilirsiniz.
İstanbuldan uzaklaşmak isterseniz hafta sonunda yolculuk sıkıntısı çekmeden kısa yoldan yalnızca 1,5 saatte Karasuya gelerek dilediğinizce eğlenin.



İnci Sapanca;
İstanbul trafiği öyle içinden çıkılamaz bir hal aldı ki hafta içi iş yorgunluğunu üzerinizden atmak ve hafta sonu biraz olsun kafanızı dağıtmak için İstanbul dışına kaçamak yapmak en iyi fikir haline geldi. Sapanca bahsedeceğimiz ilk alternatiflerden. Üstelik yapılacak şeyler de o kadar fazla ki günübirlik gidişe yetiştiremeyebilirsiniz. 
Sapanca’ya Istanbul-Ankara otobanı üzerinden ulaşım mümkün. Otobanda Sapanca sapağından ayrılarak Kırkpınar köyünün olduğu bölgeye ulaşabilirsiniz. Otobandan değil de İzmit şehir içinden gidiyorsanız da Kartepe sapağını takip ederek ulaşabilirsiniz. Bu yollar bu sene yenilenmiş ve duble yol olmuş.
Araba dışında ise tren biraz uğraştırıcı. Çünkü Marmaray sonrası tren İstanbul’da Pendik’ten kalkıyor L Onun dışında otobüsle de gidebilirsiniz. Otobüs için Harem ve Esenler Otogarını kullanabilir buradan Sakarya Vip Sakarya SEV Seyahat firmalarını tercih edebilirsiniz.
Sapanca’da yapılacak bir çok alternatif bulunuyor. Bunlardan en çok tercih edileni ATV Safari . Onun dışında karting yapabilir veya kano veya deniz bisikletleri ile gölün üstünde keyifli vakit geçirmek mümkün.
Hala devam ediyor mu emin değilim ama Kırkpınar köyünde Microlight isimli araç ile gölü havadan keşfe çıkabilirsiniz.Mutlaka deneyin gölün üzerinde uçmak inanılmaz keyifli !
Sapanca konaklamak için de birçok seçenek var. Richmond , Güral Sapanca ve Lale otellerini İstanbul’daki şirketler Away Day organizasyonları için o kadar çok tercih etti ki otel fiyatları normale göre biraz yüksek. Ama ben keyif yapmaya geldim para sorun değil derseniz bu üçünden birini rahatlıkla tercih edebilirsiniz.
Bunun dışında alternatif pansiyon veya bungalov evlerde kalabilirsiniz.
Bir gününüzü burada geçirdikten sonra Sapanca’ya her giden kişi gibi siz de burada bir ev almayı düşünebilirsiniz . Istanbul, Kocaeli yada Adapazarı’ndaki şirketlerde çalışan bir çok insan aynı şeyi düşünerek burada birer ev almş yada bir siteye girmişler . Sadece haftasonu kalacak bile olsanız kesinlikle değer 



Share on Google Plus

About Unknown

0 yorum:

Yorum Gönder